Ana SayfaYazarlarÇözüm süreci buzdolabında

Çözüm süreci buzdolabında

Ankara'da henüz yüksek sesle dillendirilmese de çözüm sürecinin buzdolabına kaldırıldığı konuşuluyor. AK Parti'nin içinde olduğu bir hükümet kurulsa da, kurulmasa da çözüm sürecinin kısa vadede buzdolabından çıkarılması zor. 

 

Bu noktaya gelinmesinde Ankara ve İmralı ile birlikte hareket etmekten vazgeçen PKK ve HDP'nin tutumu belirleyici oldu. Suriye'de konjonktürün Kürtler lehine değişmesini fırsat bilen Kandil, yönünü başka başkentlere çevirdi. IŞİD faktörünün devreye girmesi, ABD desteğinin kazanılması, Batı'nın örgüte duyduğu sempatiyi artırması, İran'ın teşviki PKK karargâhının Ankara ile yıllardır süren, üstelik kendilerinin dâhil olmadığı, uzun, sıkıcı ve ufku yerel özerklikle sınırlı barış görüşmelerini gözden çıkarmaya zorladı. 

Yeni konjonktürün fazla teşvik edici olduğu ve Kandil'e yeni ittifak fırsatları sunduğu söylenebilir. Yüzyılın başında Kürtleri Ortadoğu haritasının dışında bırakanlar, bu kez PKK etkisindeki Kürtlere "yeni Ortadoğu" haritasında yer vermeyi vaat ediyor. Alt yapısı 2013-2014'te kurulan bu ittifak, PYD ve PKK ile önce Suriye ve Irak'ta test edildi; ittifakın başarılı olduğu kanısı güçlenince, HDP-CHP-Cemaat-Doğan grubu yan yana getirilerek Türkiye'ye yansıtıldı. 

Kobani olayları, Ankara-Erbil-İmralı merkezli çözüm sürecine karşı ABD-Kandil ittifakının karşı bir hamlesiydi. Ve önemli ölçüde de başarılı oldu. ABD ve Batılı koalisyon devletlerinin desteğiyle PYD ve PKK, Suriye'nin kuzeyinde güçlendirildi; HDP ise Türkiye'nin Güneydoğu'sunda ve Meclis'te…

Kandil ve HDP nezdinde çözüm sürecinin itibarı zaten hiç yoktu. Masadan kalkmadıklarını açıkça deklare etmemelerinin başka sebepleri var. Apo'nun aktör olarak önemini yitirdiği ya da İmralı'nın ABD-Kandil ittifakına razı edildiği, inisiyatifin tamamen dışarıda olduğu bir çözüm sürecinden yanalar. Ama içeriği bu kadar kökten değişen çözüm sürecini Ankara'da sürdürecek siyasi bir irade bulmaları zor. AK Parti ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun üzerinde çözüm sürecini devam ettirmesi yönünde ciddi bir aydın baskısı kurulmaya çalışıldığı görülse de Davutoğlu'nun, hiçbir şey olmamış gibi çözüm sürecini kaldığı yerden devam ettirmesi beklenemez. Pek çok AK Parti yöneticisinde olduğu gibi Başbakan Davutoğlu'nda da PKK ve HDP'nin, çözüm sürecine ihanet ettiğine dair güçlü bir kanaat oluştu.

Kabul edelim ki, çözüm süreci konusunda Ankara köşeye sıkışmış durumda. Bu sıkışmışlıktan geleneksel devlet tepkisiyle çıkmak Türkiye'ye zarar verir; dayatıldığı biçimiyle çözüm sürecine devam kararı ise egemenliği PKK'yla paylaşma anlamına gelir ki, bu da Türkiye'ye doğru bir çıkış yolu sunmaz. 

Ankara'nın doğru çıkışı bulmak zorunda olduğunun altını çizmek durumundayız. Tarihin doğru kapıyı aralayacağına dair umudumu koruyorum. Türkiye, doğru çıkış kapısını mutlaka bulacaktır.

- Advertisment -
Önceki İçerik
Sonraki İçerik