HDP milletvekili Semra Güzel’in 2017 yılında Adıyaman’da öldürülen PKK’lı Volkan Bora’nın cep telefonunda çıkan fotoğrafları olaydan dört yıl sonra bir gece ansızın dolaşıma sokuldu. Üniversite yıllarında âşık olduğu, hatta ailelerin araya girmesiyle sözlendiği Volkan Bora ile dağda çektirdiği fotoğrafların HDP’li doktor vekilin başını ağrıtacağı muhakkak. Zaten alelacele hazırlanan fezleke Meclis’e gönderildi bile. Devlet Bahçeli de bugünkü grup toplantısında fotoğraflar üzerinden HDP’nin kapatılması talebini bir kez daha dile getirdi, Anayasa Mahkemesi’ni ‘göreve’ çağırdı.
2014’te, Çözüm Süreci döneminde çekilmiş, 2017’de ele geçirilmiş fotoğrafların bundan dört yıl sonra, şimdi ortaya çıkartılması, bir hükümet prodüksiyonu olan o süreçte yaşananların bedelinin HDP’ye çıkarılmak istenmesinin yeni bir sürümü… Son günah keçisi de Semra Güzel oldu.
Hikâye, Semra Güzel’in Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisiyken aynı üniversitenin İletişim Fakültesi’nde okuyan Volkan Bora’ya âşık olmasıyla başladı. Yani 2000’li yılların başlarında…
Ailelerinin de rızasıyla iki genç sözlendi. Volkan Bora üniversitede okurken Dicle Haber Ajansı’nda çalışmaya, haber yapmaya başladı. Haberleri ulusal ve yerel basında yer aldıkça devletin ve savcıların dikkatini çekti, hakkında çok sayıda soruşturma açıldı ve Volkan Bora yurt dışına kaçtı. İkilinin ilişkisi de bu kaçışla birlikte son buldu. Bir daha görüşmediler. Ta ki çözüm sürecinin etkisiyle ve rahatlığıyla 2014 yılında dağda çekilen, şimdi soruşturma konusu olan o fotoğraflara kadar.
Semra Güzel, tıp fakültesini bitirdikten sonra Mardin Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’ne atandı, devlet memuru oldu. 2010 yılında Nusaybin aile hekimliğine atandı. TUS sınavını kazandıktan sonra Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon bölümünde uzman olarak çalıştı. Diyarbakır Tabip Odası’nda eş başkanlık sıfatıyla yönetim kurulu üyeliği yapan Güzel, 2017 yılında çıkarılan KHK ile devlet memurluğundan atıldı.
2018 yılındaki seçimlerde HDP’den Diyarbakır milletvekili seçilen Güzel, bu süreçte PKK ile ilgili herhangi bir soruşturma geçirmedi, herhangi bir davaya da eklenmedi. Ta ki 2017 yılında Adıyaman’da dört PKK’lı ile birlikte öldürülen eski sözlüsünün cep telefonunda bulunan fotoğraflarının, çekildikten sekiz yıl sonra servis edilmesine kadar. Semra Güzel, kendi öyküsünü şöyle anlatıyor:
“Volkan Bora ile üniversite yıllarımda tanıştım ve bir süre arkadaş olarak görüştüm. Kendisi ile yaşadığımız duygusal yakınlık sonucunda, aileler arasında yaptığımız bir tören sonrasında sözlendik. Volkan Bora gazetecilik yaparken, 2009 sonlarında maruz kaldığı soruşturma ve davalar neticesinde yurtdışına gitmek zorunda kaldı. Ulaşmaya çalışmama rağmen, 2014 yılına kadar kendisiyle hiçbir şekilde görüşemedik. 2013-2015 yılları arasında başlatılan çözüm ve barış sürecinin olumlu havası içerisinde çocuklarını, annelerini, babalarını ve sevdiklerini görmeye çalışan birçok kişi gibi ben de Volkan Bora’ya ulaşmaya çalıştım. Bahsi geçen bölgeye gittiğimde iki kadın tarafından karşılandım. Bana güvenlik koşulları nedeniyle kendi kıyafetlerinden giymem gerektiği söylendi. Bir süre bekledikten sonra orada olduğunu öğrendim ve görüştük. İşte basına servis edilen fotoğraflar bu görüşmeye ait fotoğraflardır. Sadece benim değil milyonlarca insanın geleceğe dair umutlandığı ve barışı arzuladığı bir süreçte, bizatihi hükümetin karşı tarafla görüşmeler yaptığı göz önüne alınırsa, bu fotoğrafların bugün hakkımda yürütülen karalamalara, kumpas girişimlerine ve suçlamalara dayanak yapılmaya çalışılması kabul edilemez.
“2014 yılı içerisinde kamu alanında görev yapmaktaydım ve hiçbir siyasi partiye üyeliğim yoktu. 2017 yılında, Volkan Bora’nın yaşamını kaybetmesinin ardından ele geçirilen kimi materyaller sonucu açılan soruşturma dosyalarında bana dair herhangi bir işlem olup olmadığını bilmiyorum. Fakat 2018’de milletvekili seçilene kadar, hiçbir şekilde hakkımda bir soruşturma başlatılmadı ve ifadeye dahi çağrılmadım. 5 yıl önce ele geçen fotoğrafların yargıya konu edilmeden bugün basına servis edilmesi erkek-devlet aklının bir tezahürüdür. Son derece çirkin ve cinsiyetçi söylemlerle yapılan fotoğraf ve haber servisinin partim hakkında siyasi iktidar tarafından yürütülen kirli propagandaların bir devamı olduğu aşikârdır.”
Çözüm sürecinin bedel ödeyenleri
Çözüm süreci sırasında ülkede doğusuyla batısıyla bir barış havası esti. 40 yıldır süren savaşın, çatışmaların artık biteceği inancı çoğaldı. Bunu halka anlatabilmek için ülkenin dört bir yanına aydınlardan oluşan Akil İnsanlar Heyeti gönderildi. Hiç şüphe yok ki ülkeye barışı getirecek bu projenin en büyük mimarı Erdoğan ve iktidar partisiydi. O günlerde bölgede yaşayan birçok insan yıllardır göremedikleri yakınlarını ziyaret edebilmek için dağa gidiyor, başlarına da hiçbir şey gelmiyordu. Nitekim Semra Güzel de öyle yaptı, eski sözlüsünü görebilmek umuduyla PKK kampına gitti. Bunu yaptığı sıralarda Erdoğan’ın katıldığı mitingde Kürt halk ozanı Şivan Perwer sahnede türkü söylüyordu. Diyarbakır’daki Newruz mitinginde Abdullah Öcalan’ın barış mektubu, toplanan bir milyonu aşkın kalabalığa Kürtçe olarak okunuyordu. Bu mitingler devlet televizyonu dahil, bütün ulusal televizyon kanallarından canlı olarak yayımlanıyordu.
İktidar partisi, ki o dönemde de iktidardı, bu süreçte sanki hiç dahli yokmuş gibi davranmayı tercih ediyor bu günlerde.
Devletin, 2017’de ele geçirdiği fotoğrafları 2018 seçimlerinde Semra Güzel’in milletvekilliğini engellemek için kullanmadığı keyfiyeti, elde daha bu türden pek çok malzemenin “zamanı geldiğinde” kullanılmak üzere tutulduğunu akla getiriyor. Belli ki muhalefet saflarına atılacak daha çok bomba var elde.