Ana SayfaYazarlarCürüm mü öncedir, karar mı?

Cürüm mü öncedir, karar mı?

 

Yaygın bir mağduriyet türü de tutuklu kalıp hakkındaki iddianameyi beklemek: Zor olmalı. Manevi hasarından öte habitus’undan koparılmış şekilde neyle suçlanacağını beklemek… Hukuk-tarih-siyasetbilim-toplumbilim ara bölgelerinde çalışıp eserler vermiş İştar Gözaydın da onların arasına katıldı. Yüzer yüzer akademisyen kıyılırken biri konu olur mu, denmezse paylaşılan mağduriyetiyle dostuma tekrar değineyim.

 

 

Dünya görüşü ve yaşam biçimi olarak cemaat yapılanmasının dışında olduğu aşikâr bir aydın ve kamusal figür olarak siyasal İslam çevreleriyle temas ihtimali din sosyolojisi çalışmaları vesilesiyle olabileceği malum olduğuna göre fetö yapılanmasıyla ilişkisi onların banka, tv-kanalı gibi kamuya açık kurumlarına işinin/yolunun düşmesi olabilir ancak. Adil yargı güvenceli bir ortamda yaşanırsa geçerli olabilecek mantık zincirleri bunlar.

 

Ama İştar sözkonusu olduğunda fazlası da var. Saygın bir yayında cemaati uluslararası aydın/akademik bir ortama şikayet etmekle kalmayıp, kalkışabilecekleri tehlikeli siyasi macera ihtimalinden de haberdar etmiş.(*) Yazısının başlığındaki “Truva atı” benzetmesi bile kendi başına bir tehdit uyarısı. Gizli-kapaklı bir saldırı hazırlığının kestirme mitolojik analojisi. O at bir saldırı aracı olduğu kadar saldıranları saklama aracıydı da. Makale doğrudan siyasi hedef gözetmeyen akademik içerikli bir derlemede olmasına rağmen, cemaatin iç yapılanmasının demokrasiye değil, tehdide yatkın olduğu uyarısını 7 yıl önceden bir liberal-demokrat-elit yayınından duyurmuş. Darbeciler kazara başarılı olsa Gözaydın’ı kendilerini dünya kamuoyunda itibarsızlaştırma komplosu işbirlikçisi diye suçlayacakları türden. Tabii eğer cürüm-suç-iddia-karar-mantık silsilesi doğru işlese ve hukukun temel varsayımlarından “suç geçmiş zamana ilişkindir.” tersine çevrilerek önce karar verilip cürüm icad edilmezse… Aklın/mantığın güvencesinden yoksun bir adalet beklentisi olabilir mi? Keşke yoksun kalmasaydı da bu soruyu sormaya zorlanmasaydık.

 

Ama neredeyse övünç kaynağına dönüştüğü şekliyle belli olmaz. Burada her şey olabilir.

 

Tam Darwin’e müfredat yasağı gelirken, sonraki yüzyılın biyoloji, genetik, arkeoloji, kimya vb. bilgileriyle de donanmış üstelik zamane popüler dilin akıcılığıyla da anlaşılır kılınmış “Sapiens”in kitapçıların çok-okunur raflarına tırmanması örneğindeki gibi.

 

Yuval Noah Harari’nin eline sağlık, okuma sevmez diye adları çıkmış torunlar kuşağımızı cehaletten kurtaracak bir can simidi miras bırakmış doktora tezinden geride.

 

Hawking’in parçacık fiziği  özeti insanın fenomenal dünyası dışındaki konusu gereği aynı akıcılıkta olamıyordu. Zaten fizik de yasaklanmadan, resimlisini  yazmış bile.

 

DİPNOT:

(*) İştar B. Gözaydın (2009)

The Fethullah Gülen movement and

politics in Turkey: a chance for democratization or a Trojan horse?, Democratization

Publisher: Routledge

Informa Ltd Registered in England and Wales Registered Number: 1072954

Registered office: Mortimer House, 37-41 Mortimer Street, London W1T 3JH,UK

 

 

 

 

- Advertisment -