Ana SayfaYazarlarDiyanet’in ‘Ortak nitelik kaybı’ ölçüsüyle ihraç ettiği imamlar

Diyanet’in ‘Ortak nitelik kaybı’ ölçüsüyle ihraç ettiği imamlar

 

DW Türkçe, 10 Ağustos’ta Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) son zamanlarda hız verdiği imam ihraçlarını konu alan ve ihraç edilen imamlarla konuşmalara dayandırılan bir haber yayımladı. (Böyle haberler, malum, artık sadece “kökü dışarıda” haber kuruluşlarıyla “iltisaklı” gazeteciler tarafından yapılıyor.)

 

Habere göre bu ihraçların çok büyük bir bölümünde hep aynı gerekçeye baş vuruluyor: “Ortak nitelik kaybı…”

 

Bu, iktidarın ve iktidar kurumlarının son yıllarda icat ettiği ya da var olanları ihtiyaca uygun olarak yeniden ürettiği sayısız muğlak tanımlardan sadece biri. Bu muğlak tanımlar (listenin başına tabii ki “iltisaklı”yı koymak gerekir), iktidar ve iktidar kurumları tarafından yasallık ve meşruiyet kılıfı olarak kullanılıyor ve bu sayede sayısız adaletsizlik gûya keyfi olmaktan çıkartılmış oluyor.

 

Diyanet’in ölçüsünün kabul edilebilir boyutları

 

Aslında, DW Türkçe’nin haberinde de yer verildiği gibi DİB Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 9. Maddesinde atanmalarda "ortak nitelik" aranıyor. Buna göre, “Dini öğrenim şartı esas alınan unvanlara atanacak kişilerin itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak nitelik taşıması" gerekiyor.

 

Olabilir, Diyanet de bütün kurumlar gibi çalışanlarında belli nitelikler arayabilir ve işe alımlarda o ölçüleri uygulayabilir. Yeter ki uygulama adalet, nesnellik ve liyakat temelinde yürüsün. (Hatta daha ileri gidip -iştigal alanının özel niteliğini göz önünde bulundurduğumuzda- Diyanet’in belki buna en fazla hakkı olan kurumların başında geldiğini de söyleyebiliriz.)

 

Fakat Diyanet bu ölçüleri uygulayarak bir imamı atamışsa bizim de şunu söyleme hakkımız doğar: Demek ki Diyanet o imamı “itikat, ibadet, tavır ve hareketler (yönünden) İslâm törelerine uygun” bulmuştur.

 

Buraya kadar bir sorun yok, çünkü henüz “ortak nitelik” ölçüsüne vurulup o ölçüye uygunluğu teyit edilmiş imamlar var elimizde…

 

Fakat Diyanet, biraz sonra aktaracağım örneklerde göreceğimiz gibi bu defa atamalarda kullanılan “ortak nitelik” ölçüsünü, sonuna “kaybetme”yi ekleyerek işten atmanın ölçüsü olarak kullanıyor. Yani Diyanet bize diyor ki, “Ben atamayı yaparken hata yapmış olabilirim, belki de hata yapmamışımdır da atadığım imamlar sonradan ‘nitelik kaybına’ uğramıştır… Eh, bu durumda o imamı işten çıkartmak benim hakkımdır.”

 

Adalet, nesnellik ve liyakat temelinde yapılmışsa, bunun da kabul edilebilir olduğu söylenebilir. Öyle ya, Diyanet, apaçık Kuranî hükümlere aykırı bir biçimde yaşamaya başlamış bir imamı bir kez atadı diye meslek dışına çıkartamayacak mı?

 

“Ortak nitelik kaybı”na yol açan şeyler

 

Ne var ki haberdeki işten çıkarma öykülerini okumaya başlayınca iş değişiyor. İşte o zaman anlıyorsunuz ki, “ortak nitelik kaybı”, son yıllarda iktidarın kendi “normal”inden sapanları süründürmek için ihtiyaca göre yeniden üretip kullandığı o muğlak kavramlardan biridir.

 

Haberde yer alan ilk öyküde, adını vermek istemeyen 35 yaşındaki bir imam, meslekten ihracını şöyle anlatıyor:

“İki sene önce il müftüsü, 'Bir bayan yanında erkek olmadan bakkala bile gidemez' deyince itiraz ettim. Halen görevde, bana o zaman cevap veremedi ama Facebook'taki paylaşımlarımı araştırmış. Sonrasında hakkımda soruşturma açıldı."

 

DW’nin Abdullah Bey olarak kodladığı kişi altı sene imam olarak görev yaptıktan sonra haziran ayında "ortak niteliğin kaybı" gerekçe gösterilerek meslekten men edilmiş.

 

“Rock’çı imam” da ortak nitelik kaybına uğramış

 

Kamuoyunun "rock’çı imam" olarak tanıdığı, hakkında çok sayıda haber yazılan Ahmet Muhsin Tüzer de "ortak niteliğin kaybı” iddiasıyla meslekten men edilmiş:

“Kaş’ta rock grubu kurduktan sonra hakkında soruşturma açılan ve dokuz ay önce ihraç edilen imam, görevden alınmasını hem hukuk hem de ahlak dışı bir hareket olarak değerlendiriyor.

 

“İhraç edilen imam, ‘Müzik grubundan sonra Diyanet benimle uğraşmaya başladı. Müfettiş gönderdiler, hayatımı didik didik araştırdılar. Müftüden izinsiz konser vererek para aldığım iddia edildi. Belge sundum ama dikkate alınmadı. İhraç yazısı gelince şoke oldum’ diyor."

 

Tüzer’in ihraç dosyasında, arkadaşlarıyla yaptığı bir sohbette sarf ettiği, insanlığa hizmet edenlerin Cennet’e gideceği, ampulü icat eden Edison’un da Cennet’lik olduğu şeklindeki sözler de yer alıyormuş:

"Bunu ihbar eden olmuş. Suçlamalar arasında bu da var. İnanç özgürlüğü yok mu bu ülkede?"

 

Tüzer'in iddiasına göre, son günlerde ayda yaklaşık 28 imam ihraç ediliyormuş. Tüzer'e göre, ortak nitelik kaybı gerekçesiyle meslekten men etmek demokrasi ve özgürlükler adına skandal bir karar.

 

Haberde adı geçen 41 yaşındaki bir başka imam da “ortak nitelik kaybı”ndaki muğlaklığa ve bu sayede onun nasıl kötüye kullanıldığına şöyle işaret ediyor:

"Yürüyüşünüzü beğenmedikleri için de memurluktan men edebilirler. Kime, neye göre ortak nitelik kaybedildi?”

 

Peki, son yıllarda kaç imam DİB’den ihraç edildi acaba? Bunu henüz bilmiyoruz. DW Türkçe, DİB’e son beş senede kaç imamın hangi gerekçelerle ihraç edildiğini sormuş ama cevap alamamış

- Advertisment -