Ana SayfaYazarlarDünya İnsani Zirvesi İstanbul’da

Dünya İnsani Zirvesi İstanbul’da

 

Birleşmiş Milletler tarihinde ilk defa düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi Türkiye'nin ev sahipliğinde, İstanbul'da gerçekleşiyor.

Bu Türkiye'nin, AK Parti döneminde dış politika alanındaki paradigma değişikliği ile vurgulanmaya başlanan önemli bir kavram var: İnsani diplomasi. Türkiye küresel zeminde etkinliğini arttırırken, dış politikasını real politik kaygılar kadar, idealist bir düzlemde de yürütmeyi hedefledi. Küresel adalet, demokratikleşme ve barış konusunda girişimlerde bulunurken, dünyadaki mazlumların taleplerinin sözcüsü olmak hedeflendi.

Bu arka plan, BM tarihinde ilk defa düzenlenen bu tarihî zirvenin neden ilk defa İstanbul'da gerçekleştiği konusunda bir fikir veriyor.

Zirve'nin gerçekleştiği tarih, doğal afet kaynaklı ve silahlı çatışmaların sonucu insan acılarının ve sefaletinin İkinci Dünya Savaşından bu yana en yüksek düzeye ulaştığı bir döneme denk geliyor. 60 milyon insan çatışmalar ve şiddet nedeniyle yerlerinden edilirken, her yıl 218 milyon insan doğal afetlerden dolayı mağdur oluyor.

Türkiye tüm bu insani krizlerin en yoğun yaşandığı bir coğrafyanın merkezinde yer alıyor.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zirve kapsamında yaptığı konuşmada “Hepimiz acının rengi ırkı dili dini olmadığını çok iyi biliyoruz. Bugün Türkiye, dünyanın 140’ı aşkın ülkesinde insani ve kalkınma yardım programı yürütüyor. Türkiye olarak 3 milyonun üzerinde mülteciyi misafir ediyoruz.  Varil bombalarından kaçan ister Suriyeli ister Iraklı olsun, kim olursa olsun kapımızı hiçbir zaman insanlara, insanlığa kapamayacağız" dedi. Bununla beraber “Dünya beşten büyüktür” sloganı ile simgelenen ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki eşitsizliği vurgulayan çağrısını tekrarladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün İngiliz Guardian gazetesinde yayınlanan makalesinin anahtar cümlesi ise, “Dünya Suriye'de yetersiz kaldığında, Türkiye yardıma koştu. Şimdi diğerleri yardım etmeli” idi.

Aynı gün Emine Erdoğan ve BM Genel Sekreterinin eşi Yoo Soon Teak ile “Çocuk ve Kadınlar ekseninde Türkiye'nin İnsani Yardım Perspektifi” konulu bir panel düzenledi.

Emine Hanım, özellikle insan hakları, çocuk ve kadın meselelerindeki duyarlılığı ile ön plana çıkan bir First Lady. Mülteciler konusundaki hassasiyeti ve çabaları kamuoyu tarafından biliniyor.

 

Konuşmasında 21. yy'da yaşanan insani krizlere dikkat çeken Emine Erdoğan, uluslararası kamuoyunun bu krizleri çözmek konusundaki acziyetini vurguladı:

“Türkiye, 3 milyon Suriyeli ve Iraklıyı topraklarında misafir ediyor. Keza Lübnan yaklaşık 1 milyon, Ürdün 700 bin civarında mülteciye ev sahipliği yapıyor. Türkiye, tamamen kendi öz kaynaklarından 10 milyar dolar harcama yaptı. Sivil toplum kuruluşlarımızın ve vatandaşlarımızın bireysel yardımları hesaba katıldığında bu rakam, 20 milyar doları buluyor. Buna karşılık, zengin ülkeler, Suriyeli mültecilerin yalnızca % 1.4’ünü kabul etti. Hümanist söylem lafta kaldı…”

 

Bununla beraber Emine Erdoğan'ın gündeminde Türkiye’nin Afrika politikası da vardı. “Afrika’nın sorunlarına Afrika çözümleri’ ilkesiyle yapılan yardımlar, balık vermek yerine balık tutmayı öğretmek şeklindedir” diyen Erdoğan bu bağlamda kendi himayesinde yürütülen bir çalışmanın da detaylarını verdi. 25 Mayıs Afrika Günü’nde ‘Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi’ adıyla Ankara’da açılacak merkezde Afrikalı kadınların el emeği ürünleri kâr amacı gütmeksizin satılacak ve buradan elde edilen gelir, Afrikalı kadınlara ve çocuklara, eğitim ve sağlık yatırımı olarak geri dönecek.

60'a yakın devlet ve hükümet başkanının katılımıyla devam edecek Dünya İnsani Zirvesi, insani krizlerin derinleştiği ve buna karşı sürdürülebilir çözümlerin bulanamadığı bir dönemde, bu sorunlara çözüm bulmayı hedefleyecek…

- Advertisment -