Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görev sınırları nerede başlar, nerede biter? İktidar ile muhalefet arasındaki mücadelenin bu noktada yoğunlaştığı görülüyor. Daha seçim sabahı muhalefet Erdoğan'ı, Beştepe'den Çankaya'ya doğru sürmek için harekete geçti. Devlet Bahçeli, bu mesajı Hürriyet aracılığıyla şöyle dile getirdi: "Cumhurbaşkanı’nın Beştepe’den çıkıp Çankaya’da 1071 rakımına gelip anayasal çerçevede kendisine şöyle bir yuva yapması lazım.''
Dünya, Türk cumhurbaşkanlarını hep o alışıldık yerde, 1071 rakımlı tepede görmek istiyor. Ancak 10 Ağustos sonrası dönüp Türkiye'ye baktıklarında Cumhurbaşkanı'nın her zamanki yerinde durmadığını fark ettiler. Bu fiziki kayma sadece içerideki vesayet bekçileri için değil, Batı için de köklü bir "kaymayı" ifade ediyor.
Türkiye'de vesayet sınırlarının dışına taşan yeni bir siyasi merkezin oluşmasına elbette sessiz kalamazdılar ki, kalmadılar da. Erdoğan'ı yeniden 1071 rakımlı tepeye sürmek için 7 Haziran’da seferber oldular. Muhalefetin seçim kampanyasını Erdoğan üzerine inşa etmesi bu nedenledir.
Çankaya, cumhurbaşkanları için dünyanın siyasi sınırlarını önceden çizdiği, kuşatma altında tuttuğu bir hapishaneden başka bir yer değil. Bu hapishanenin duvarlarını 12 Eylül Anayasası ile ördüler. 1071 rakımı, bundan böyle Çankaya mahkûmuna verilecek olan numaranın adıdır.
Kolay seçim analizleri, AK Parti'nin 7 Haziran’daki güç kaybını açıklamaya yetmediği gibi önünü görmesini de engelliyor. Tek başına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirmek veya AK Parti'yi yerden yere vurmak bir şey ifade etmez; sadece özeleştiri için özeleştiri yapılmaz; hataları doğru tespit etmektir, önemli olan.
Suriye, Mısır, Başkanlık, çözüm süreci, MİT-Hakan Fidan, Kobani, "Kürt sorunu vb. başlıklar altında dış ve iç politikayla ilgili Erdoğan'a yöneltilen eleştirilerin çoğu bana nedense hep AK Parti'yi makas değişikliğine ikna çabası gibi görünüyor. Bu başlıklar altında eleştirilen politikalar, aslında eski ve yeni Türkiye arasındaki farklılıkla ilgilidir. Çankaya ve Beştepe arasındaki farktır. Milli olan ile vesayet arasındaki ayrımdır. Bugüne kadarki politikaların yanlışlığı, eksikliği, yetersizliği, çözümsüzlüğü mutlaka kritik edilmelidir; ancak eleştirilerin bu politikalardan köklü dönüşü ve makas değişikliğini önermesi, kanımca çok sorunlu. Beştepe, AK Parti'nin siyasi tarihinin en önemli başarılarından biridir; bu başarı, Türkiye'yi yeniden bir aktör olarak tarih sahnesine çıkarmıştır. Beştepe, AK Parti'yi milletin gerçek temsilcisi, iradesi konumuna yükseltmiştir. AK Parti, makas değiştirirse Erdoğan'ı değil, kendisini Çankaya'ya hapsetmiş olur. AK Parti, Çankaya'ya razı olursa belki bir süre iktidarını korur ama uzun sürecek yeni bir vesayet esaretine kapı aralar.