[5 Nisan 2019] Süper Lig’de 2011-2012 sezonunun sonları ilginç olaylara sahne oldu. İlk (ve galiba son) defa bir playoff grubu ihdas edildi. Altı haftalık bu “Süper Final”in son maçını, Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda Galatasaray ile Fenerbahçe oynadı. Tarih 12 Mayıs 2012. Karşılaşma 0-0 bitti ve GS şampiyon oldu. Kupa töreni yapılması gerekiyordu. Yapılamadı. Çünkü Aziz Yıldırım başta olmak üzere FB kulüp yönetimi sonucu hazmedemedi. Bütün ışıkları da kapattırıp stadı terkettiler. Uzun süre karanlıkta beklendi. Neden sonra, hükümetin müdahalesiyle ışıklar tekrar yandı ve bomboş tribünlerin önünde kupa resmen Galatasaray’a verilebildi.
Bu rezalete, televizyon karşısında şahsen ve bizzat tanık olmuştum. Şimdi öğreniyorum ki, yenilince ışıkları söndürmek sonraki yıllarda enikonu bir alışkanlık haline gelmiş Fenerbahçe’de. 22 Mayıs 2015’te, Türkiye Kupası’nın yarı-finalinde gene Kadıköy’de Bursaspor’la karşılaşmışlar örneğin. Üstelik ilk maçı deplasmanda 2-1 kazanmışlarmış. Ama bu sefer evlerinde 3-0 yenilmiş ve elenmişler. Bitiş düdüğü çaldığında Bursaspor futbolcuları shanın ortasında birbirlerine sarılırken… bilin bakalım ne olmuş? Stad ışıkları kapatılıvermiş. Dört yıl sonra, gene Türkiye Kupası, ama daha da erken bir aşama: son 16. Tarih 24 Ocak 2019. Fener bu defa da Ümraniyespor’a yenilmiş ve elenmiş. 90 dakikanın sonunda Ümraniyesporlular büyük sevinç yaşarken… stadın ışıkları gene kapatılıvermiş.
31 Mart 2019 yerel seçimleri gecesi saat 23:00 dolaylarından beri, çok daha büyük bir hazmedememe ve çamura yatma olayı yaşıyoruz, herkesin gözü önünde. Anadolu Ajansı’nın ışıkları kapatması, pardon veri akışını kesmesiyle başladı. İstanbul hakkında olmadık iddialarla devam ediyor. Bugünü geçelim, geleceğe bakalım. Ve AKP’de de FB benzeri bir tür iptilâ yaratmamasını dileyelim.