[26-27 Şubat 2018] Savaşlardan İspanya İç Savaşı’ydı, yıllardan 1937, günlerden 26 Nisan. Cumhuriyete karşı ayaklanan faşist general Francisco Franco’yu Nazi Almanyası ile Faşist İtalya destekliyordu. Mussolini Aviazione Legionaria’yı, Hitler ise Luftwaffe’nin elit Kondor Lejyonu’nu göndermişti İspanya’ya. Guernica veya Gernika, küçük bir Bask kasabasıydı. Franco’nun Bilbao’ya taarruz hattı üzerinde kilit bir noktadaydı. 26 Nisan Pazartesi günü haftanın pazarı kurulmuş, belki 10,000 kişi bu küçücük alana doluşmuştu. Alman ve İtalyan uçakları ansızın çöktü kentin üzerine. Modern savaş tarihinin sivil halkı hedef alan ilk büyük ve amansız hava saldırısıydı. Özellikle Albay Richthofen komutasındaki Kondor pilotları, daha sonra İkinci Dünya Savaşı’nda deneyecekleri terör bombardımanlarının ilk provasını yaptılar. İki saat boyunca dalgalar halinde gelip gittiler. 16:30’dan 18:45’e kadar daldılar, bombaladılar, makineli tüfekleriyle taradılar. 50 ve 250 kiloluk patlayıcıların yanısıra, çok sayıda bir kiloluk yangın fişeği de attılar. Hemen başlarda bütün su depoları tahrip edilen kasabayı kısa zamanda alevler sardı. Her şey bittiğinde ve dumanlar dağıldığında Guernica kalmamıştı. O kaosta ve sonrasında kayıp rakamları hiçbir zaman kesinleştirilemedi. Belki 300, belki 800, belki 1700 kişi yıkıntılar arasında can verdi.
Dünya gördü görmesine; görmedi değil. Guernica İspanya’nın kuzeybatısındaydı, Avrupa’nın göbeğindeydi. İç Savaşı çok sayıda yabancı gazeteci izliyordu. Biri de tesadüf, hemen oracıktaydı. George Steer’in görgü tanıklığı 28 Nisan’da The Times’da yayınlandı. 1934’ten beri ülkesine dönmeyen Pablo Picasso, 1 Mayıs’ta Paris’te okudu bu raporu. Guernica tablosu üzerinde çalışmaya koyuldu. Haziran’da bitirdi. Siyah, beyaz ve gri tonları, parçalanmış bedenleri, acıyla kişneyen atı, boşluğa bakan boğası, boşlukta sallanan çıplak elektrik ampulüyle belki bütün zamanların en canhıraş savaş karşıtı resmini yarattı.
* * *
Savaşlardan Suriye İç Savaşı’ydı, yıllardan 2018, Şubat ayının ikinci yarısı. Beşşar Esad rejiminin yardımına Putin koşmuştu. Rusya’nın ezici hava desteğiyle, 2012’den bu yana teker teker tasfiye ediyorlardı, dağınık muhalif örgütlerin insiyatifsiz ve koordinasyonsuz kapanıp kaldığı yöreleri. Şam’ın hemen kuzeydoğusundaki Doğu Guta, bu küçük ceplerden biriydi. Dımdızlak ortadaydı, artık kendini savunacak durumda değildi. Kuşatıldı ve 17 Şubat civarında başladı Suriye hava kuvvetlerinin saldırısı. Görgü tanığı: “Bombalar yağmur gibi yağıyordu.” İlk bir haftada, 121’i çocuk en az 500 kişi öldü. Bir çocuk: “Cehennemde hiç olmazsa yiyecek bir şey bulurum.” Birleşmiş Milletler’in 30 günlük ateşkes ilân etmesine karşın vahşet durmak bilmiyor. Suriye sağır, Rusya fütursuz. Caddelerden kan akmaya devam ediyor.
Guta günümüzün Guernica’sı. Kim farkında? Dünya gene görüyor, görmesine. Ama bir Picasso’su da yok Suriyeli Müslüman Arapların. Ve kimse kılını kıpırdatmak istemiyor.
* * *
Mutluluğu boşver.
Dehşetin resmini yapabilir misin?
Guta’nın resmini yapabilir misin Abidin?