1- Fail kim?
En azından ikisi ana akım+1 görüş var: Devlet zaten hep böyleydi ve AKP bu hale getirdi ile zaten böyleydi de AKP pekiştirdi. +1’den yanalığım, başta https://www.serbestiyet.com/yazarlar/ihsan-bilgin/nazi-mirasi-815877 bir çok yazımdan belliydi de konuları daha ziyade siyasi içerikli oluyordu.
2- Ezeli yandaşın ihbarı
Bu kez hem “Türkiye Türklerindir” ibaresini bu kadar deneyimden sonra hala pişkince logo niyetine taşıyan ana akımın da ölçü cetveli Hürriyet’in ihbarı; hem de kültürel içerikli.
3- Harabe sanatçısının gerçek ile gerçek-ötesi ikilemi
Harabe haraptan gelir, harbin de aynı kökten olduğu besbelli: Giorgio de Chirico, sahne olarak kullandığı harabeleri meşrebi gereği gerçeküstücü bir ifadeyle resmetmişti. Bu ifadeleri anlaşılıp paylaşılabilir kılan da, gerçeğin ötesine taşıyan da o pejmürdeliklerde saat veya havuz gibi artifaktların yeri olmaması değildir. Olsa olsa İtalya’da bulunacakları mimari disiplinlerinden belli binaların harabe denecek kadar eskimiş olmamaları aşina olduğumuz Roma ertesi kalıntılardan olmadıklarına işaret ediyor.
Onları gerçeğin dışına çıkaran ıssızlıklarıyla imâ edilmiş terkedilmişliklerinin bu ıssızlıkta yeri olmayan-turist olmadıkları da besbelli insanların binalar kadar sert gölgeleriyle orada hazır bulunmalarından doğan gerilimdir. Turist de değillerse, o adamların, çember çeviren kızın o yüzyıllar öncesine gitmediği aşikâr terkedilmiş ıssızlıkta ne işleri vardır?
Pompei
De Crico harabelerinin gerçek-üstü atmosferi doğurup besleyen tansiyonunun berisinde sahnelerinin bu ortak özelliği vardır.
Roma-Caracalla
4- Devlet mi harap? Halk mı? Binalar mı? Kent mi?
Hürriyetin ihbarına dönersek; insan hakları ihlali olmadığı kadar, gazeteci/aydın hakkı ihlali de değil; harabe hakkı… Neolitik ertesinden 2500 yıllık antik kentin sahibi 1927’den beri bir şahısmış ve araziyi içindeki kentiyle birlikte 35 milyona satıyormuş. Paha biçilmez tarihsel/kültürel değerini geriye doğru ve doğru orantıya vurduğumuzda her bin yıl 14 milyon TL ediyor. Bu hesapça Süleymaniye külliyesi sırf eskilik/antika tartısıyla kantara vurulduğunda fiyatı 7 milyon civarı… Yani prestijli semtte büyükçe daire fiyatı.
Tabii ki kanunlu-kanunsuzluk diyarının sözde-tedbiri de eksik değil. İhlali ağır cezalık 2863 sayılı yasa yaklaşık zaman eşiği Abdülaziz (1830-76) öncesine denk gelen eser statüsü taşıma ihtimalli artifaktlarını (mesela aile yadigarı bir el yazması Kuran’a sahip olmayı) kurala bağlamış. Ucu kolayca vatan hainliğine varacak, tarihi eser kaçakçısı durumuna düşmemek için resmi müzelerce (Kültür Bakanlığı’nca) tescilli koleksiyoner olup koleksiyonunu akredite statüde tutmak gerekiyor. Aksi halde, örneğin bavulda taşırken, yakalanılacak yasal kabahat ihtimali bile sebebi hala meçhul Osman Kavala vakası gibi havaalanı kapısından götürülme ihtimali demek.
Hürriyet’in ihbarına kadar kendisiyle böbürlenmekten başka sorumluluklarını ihmal ederek Unesco aracılığıyla maddeci bakışın her.jpg)
Edilebilecek cinsten olsa kültür mirasının sözde çeşitliliğini PR projesine dönüştürmüş bir devletin sivil flaması olmayı gönüllü üstlenip ideolojisiyle de varlık ve süreklilik garantisi Türk-İslam kimliğini logo yapmış “amiral gemisi” lakaplı bir gazetenin manşetten ihbarının muhatabı olur muydu?
5- Sorumsuzlar mı görevli? Görevliler mi sorumsuz?
Tabii müzelerde görevli olmuş personelin bireysel suç ortaklılıklarını ihmal etmeden.
Efes
6- Dipte buluşmuş sınıfsız, imtiyazsız, devlet, millet
Zaten devletin şaibelerle yüklü karanlık yüzünün sürekliliğine işaret için her seferinde Sabahattin Ali, Hrant Dink benzerliği gibi şahsi .jpg)
M. Kıray 40’larda Ankara’da sosyoloji okurken sabah derse geldiğinde en ziyade benimseyip rol modeli belledikleri hocalar olarak .jpg)
İsmi ve uzmanlığı değiştirelim, benzeri bir traji-komik hikayenin başa gelmesi hangi onyılda ve hangi disiplinden birinin başına gelmesi imkansız olurdu?
https://www.serbestiyet.com/yazarlar/ihsan-bilgin/huseyin-kaptan-844293
Disiplini değiştirmeyip başka kuşaktan örnekleyip somutlarsak: Kıray’dan bayrağı devralmış İlhan Tekeli veya İMP’yi kuracak Hüseyin Kaptan doktoralarını fildişi Amerikan okullardan birinde yapıp taze akademisyen/meslek-insanı olduktan sonra başka bir okula veya belediyeye başvursalar, işe alınmaları hangi onyıl boyunca garanti olurdu?



.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)










