Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIKılıçdaroğlu mu İmamoğlu mu?

Kılıçdaroğlu mu İmamoğlu mu?

Muhalefet içindeki belli kesimlerde, CHP’ye yakın ve kendisini solcu olarak tanımlayan bazı çevrelerde “Kılıçdaroğlu kazanamaz, o nedenle İmamoğlu olsun” tarzında bir yaklaşım egemen. Aslında bu yaklaşımın gerisinde bir yenilmişlik psikolojisinin etkisini görmek de mümkün. Sürekli yenilince, karşı tarafı yenilmez algılamaya başlayabilirsiniz. Bu hava toplum içinde pek görülmese de aydınlar arasında yaygın.

 “Muhalefetin adayı bir an önce netleşmeli” diyenlerin aceleci davrandığını düşünüyorum. 6-7 partinin ortak bileşkesi olacak bir ismi ‘pattadanak’ ortaya çıkarabilmenin zorluğu ortada. Bu nedenle sakin sakin gitmek ve meselenin kendi doğal akışı içinde olgunlaşmasını beklemek daha gerçekçi gibi görünüyordu. Artık sanki adayın belirlenmesiyle ilgili zemin olgunlaşmaya başladı.

Durumu muhtemel adaylar açısından şöyle özetleyebiliriz: CHP lideri Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş’ı aday göstermek istemiyor. Onlar belediyelerin başında kalmalı diyor. İki başkan da şu ana kadar, biz aday değiliz demediler. Yani aday adayı olmaya devam ediyorlar. CHP içinde netleşme sağlanamazsa, bu kez diğer ortakların devreye girme ihtimali artıyor.

İYİ Parti

İYİ Parti’nin ‘kazanacak bir aday’ şeklindeki duruşunu “Kılıçdaroğlu kazanamaz” diye yorumlayanlar oldu. İmamoğlu ve Yavaş’ın adaylıkları konusunda ise İYİ Parti’den itiraz gelmedi. Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında Cumhurbaşkanlığı adaylığı sorusuna şu cevabı verdi: “İttifak adına konuşamam ama ittifak da bunu kabul ederse bundan onur duyarım.” Bu sözleriyle cumhurbaşkanı adayı olma isteğini ortaya koydu. CHP merkezi olarak kimi aday gösterecek? CHP merkez kadroları Kılıçdaroğlu’nu desteklediklerini belirtiyor.

Öte yandan “Kazanamaz” diyen propagandadan da etkileniyorlar. Muhalefet içindeki belli kesimlerde, CHP’ye yakın ve kendisini solcu olarak tanımlayan bazı çevrelerde “Kılıçdaroğlu kazanamaz, o nedenle İmamoğlu olsun” tarzında bir yaklaşım egemen. Aslında bu yaklaşımın gerisinde bir yenilmişlik psikolojisinin etkisini görmek de mümkün. Sürekli yenilince, karşı tarafı yenilmez algılamaya başlayabilirsiniz. Bu hava toplum içinde pek görülmese de aydınlar arasında yaygın.

Doğru yöntem

“Bu muhalefetle olmaz kardeşim” diyerek yenilgiyi baştan kabullenmiş bir eğilimden söz ediyoruz., Anketlerdeki tablo onlara yetmiyor ve “Kararsızlar o kadar çok ki, bunlar iktidar partisine geri dönerler” diyerek umutsuzluğu sürdürüyorlar. Ancak ivme işliyor. O zaman da aday kim olmalı sorusu önem kazanıyor. Adayın değişime önderlik edecek kabiliyette olması, liderlik vasıflarına sahip bulunması şart.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN

- Advertisment -