Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIKılıçdaroğlu’nun Suriyeli çözümü

Kılıçdaroğlu’nun Suriyeli çözümü

CHP’nin yerel dar milliyetçiliğe prim vermemesi lazım. Evet, Suriye’deki Şam yönetimiyle anlaşmak, Esad’la bu meseleleri konuşabilecek bir diyalog ortamı oluşturmak, çözüm için gerekli. Kılıçdaroğlu’nun başından beri böyle bir hattı savunduğunu biliyoruz. O konuda haklı olduğunu teslim etmeliyiz. Ancak “Suriyelileri göndereceğiz” demekle iş bitmiyor. Bugün giderek yükselişe geçen Suriyeli sığınmacı düşmanlığına karşı, CHP’nin uyarıcı çıkışlar yapması daha sağlıklı olur.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Suriyeli sığınmacılara ilişkin sözleri değişik yorumlara yol açarken, bu yaklaşımı ırkçılık olarak değerlendirenler de oldu. CHP Genel Başkanı şunları söyledi: “Suriyelileri biz kendi ülkesine göndereceğiz. Irkçılık yapmıyoruz. Bir daha söylüyorum. Suriyeliler bizim akrabalarımız, ama onlar doğdukları topraklarda mutlu olurlar. Dolayısıyla Suriyeli kardeşlerimizi, huzur içinde kendi ülkelerine göndereceğiz.” “Suriyelileri göndereceğiz” sözlerini duyunca önce bir irkiliyorsunuz.

Bugünkü koşullarda onları ülkelerine dönmeye zorlamak, gayri insani bir yaklaşım. Suriye, bir iç savaşın bütün felaketlerini yaşadı. Halep gibi dünya incisi bir şehir, yerle yeksan oldu. Kılıçdaroğlu, toplumda oluşan ve tehlikeli bir hal alan Suriyeli sığınmacı düşmanlığını biliyor. Bir siyasetçi olarak bu tepkiyi yumuşatmaya ve iktidarı bu açıdan sorgulamaya çalışıyor.

Kılıçdaroğlu ‘gönderme’yi nasıl yapacaklarını şöyle anlattı: “Öncelikle Suriye ile ilişkilerimizi düzelteceğiz. Büyükelçilikleri açacağız. Avrupa Birliği’ne gittiğimde bana Suriyeli mültecilerden şikayet ettiler. “Peki nasıl çözülecek?” diye bana sordular. Dedim ki: “Elinizi cebinize atacaksınız. Suriyelilerin yolunu, okulunu, hastanesini, kreşini her şeyini yapacaksınız.

Arkasından Suriyelileri biz kendi ülkesine göndereceğiz.” CHP liderinin önerdiği çözüm akla yatkın görünse de toplumda oluşan ve giderek yaygınlaşan Suriyeli düşmanlığının tehlikelerine dikkat çekmiyor. CHP’nin öncelikle yapması gereken, Suriyeli mülteciler hakkında toplumda oluşan ırkçı, tepkiyi, artan düşmanlaştırmayı nasıl sakinleştirebileceğini anlatmalıdır. “Benim işimi kapıyorlar” diye tepki gösteren kesimleri makul düşünmeye çağırmak gerek, öfkeyi yatıştırıcı bir dil kullanmak gerek.

CHP’nin yerel dar milliyetçiliğe prim vermemesi lazım. Evet, Suriye’deki Şam yönetimiyle anlaşmak, Esad’la bu meseleleri konuşabilecek bir diyalog ortamı oluşturmak, çözüm için gerekli. Kılıçdaroğlu’nun başından beri böyle bir hattı savunduğunu biliyoruz. O konuda haklı olduğunu teslim etmeliyiz. Ancak “Suriyelileri göndereceğiz” demekle iş bitmiyor. Bugün giderek yükselişe geçen Suriyeli sığınmacı düşmanlığına karşı, CHP’nin uyarıcı çıkışlar yapması daha sağlıklı olur.

Suriyeliler ne düşünüyor?

Tabii bir de konunun muhatabı Suriyeliler ne düşünüyor ona bakmak gerekir. Türk Alman Üniversitesi’nin araştırmasına göre, Türkiye’de 3 milyon 600 bin Suriyeli var. 2017’de ‘hiçbir şekilde dönmem’ diyenlerin oranı yüzde 16.7 iken bu oran 2019’da yüzde 51.8’e çıktı.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN

- Advertisment -