Ana SayfaYazarlarKitap kokusunu seven tosbağa

Kitap kokusunu seven tosbağa

 

Ah bu ihtiyar kaçık, çok şey istiyor bizden!

Meşe ağacından, rüzgârla fiskos

Etmeyi bırakıp da – yüksek sesle

Konuşmasını istiyor mesela;

 

Böylece onun düşüncelerine de sızmak

Ve onun uzayını da

Zeminden tavana kadar

Kitap raflarıyla dolu,

Tek pencereli bir odaya çevirmek istiyor.

 

Aylı gecelerde, göl kıyısından,

Suda lotus yaprağının üstüne sıçrayıverip

Aya karşı şansını deneyen

Biçare kurbağayı şiirlerine sokup,

Hafiften Romeo’nun

Dil dökmelerini andıran şeyler

Viraklasın diye göğe yukarı doğru,

Yer yer üç dörtlük si bemollü

Tremolalar yapmasını istiyor ondan.

 

Hepsi  bu kadar değil,

Ölüme burnuyla ara sıra

Dokunduğu hissine kapılan

Yaşlı tavşandan,

Bundan böyle ölüme rastladığında

Canını, dağa yokuş yukarı değil,

Fakat kendi ruhuna,

Yani – anıların sararmış sayfaları,

Bilincin mürekkep kokulu kavramları

Arasına atmasını istiyor.

 

Size son bir örnek vereyim, bakın,

Geceleyin söğüt ağacının

Saçlarını tarayan ay ışığını,

Gizli geçitlere aynalar koyarak,

Okumayı seven ölüler için

Yeraltına taşımak

Ve bu işte, çalışkan tarla faresiyle

Akıllı köstebeğin

Tecrübelerinden yararlanmak istiyor.

 

Ah bu ihtiyar çocuk, ah bu ihtiyar kaçık,

Çok şey istiyor bizden, çok şey!

 

 

 

 

İsteklerine karşılık bulamaması

Ömrünü kısaltmıyor belki, kısaltmıyor, fakat

Gün günden azdırıyor yüzündeki tikleri.

 

Ve yüzüne vuran ruhunun dalgaları,

Avı paylaşmayı henüz beceremeyen

Kurt enikleri gibi alt alta üst üste

Dalaşıp duruyorlar orada birbirleriyle.

 

6 Ağustos 2005 

‘Tarlakuşunun Doğaçlamaları’ Kitabı

 

 

- Advertisment -