Yeni yayına başlayan Haber-Global TV’de, Erhan Ertürk’ün “Müzakere” programında, “McKinsey” konusunu tartıştık. Ekonomik denetimin bir ABD şirketine verilmesi eleştiri konusu oldu.
McKinsey danışmanlık şirketi, yapılan anlaşmaya göre; Türkiye Cumhuriyeti’nin 16 bakanlığına ait hesapları inceleyecek. Devlete ekonominin gidişi üzerine raporlar verecek, gereken önlemler konusunda önerilerde bulunacak. Tabii, muhalefetin eleştirileri de beraberinde geldi. “Hani nerede yerli ve milli duruş?" soruları gündemde öne çıktı.
Ekonominin gidişiyle ilgili yönetimin danışmaya, uyarıya ihtiyacı olduğu bir gerçek. Bu işin, “yerli” ve “milli”si olmaz. Ekonominin kanunları evrenseldir, hamasetle ekonomik sıkıntıların üstesinden gelinemez.
Son gerçeğimiz, enflasyonun artışı. Tek rakamlara indirileceği iddia edilen enflasyon, yüzde 25’lere kadar tırmandı. Bu tablo, yoksul kesimlerin daha da yoksullaşması anlamına geliyor.
Avrasyacılar
ABD ve Avrupa ülkeleriyle gerilen siyasi ilişkiler, ekonomik alana da sıçrayınca, yeni arayışlar başlamıştı. “Avrasyacılık” diye tanımlanabilecek, Rusya-Çin eksenli bu yönelim, özellikle Çin’den gelebilecek ekonomik destekle sorunları aşabileceğini iddia ediyordu. “Batı çöküş içinde” deniyordu. Bu yol tabii ki ekonomiyle sınırlı değildi. Belli bir siyasi tercihi de yansıtıyordu.
15 Temmuz darbe girişimi karşısında Batı’nın Türkiye’ye gereken desteği vermediği duygusu, bu yönelimi güçlendirdi. Darbe sonrası ortaya çıkan yaygın tutuklamalar, bunların içinde Batılı ülke yurttaşlarının da bulunması Batı’yla arayı açarken Doğu’yu öne çıkardı. Batı’dan basın, ifade ve örgütlenme özgürlüğü konusunda eleştiriler yoğunlaşırken Avrasya ekseni bunları mesele etmiyordu.
Almanya
Bu tür yönelimlerin derde deva olmayacağı belliydi. Ekonomik zorluklar arttıkça Batı’yla ilişkilerin yol açtığı zararlar yeniden gözden geçirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Almanya ziyareti “ilişkiler”in yeniden ele alındığını gösteriyor. Erdoğan, Berlin’de birçok alanda diyaloğu yoğunlaştırma fırsatı bulduklarını belirtti ve ekledi: “Ziyaretimizde bir süredir çalışmayan işbirliği mekanizmalarını tekrar harekete geçirme konusunda Şansölye Merkel ile fikir birliğine vardık. Almanya ile yakın geçmişte yaşadığımız sancılı dönemi artık geride bırakıyoruz.”
Türkiye’nin içinde yaşadığı sıkıntıları aşabilmesinin başlıca yollarından birisinin Batı ile ilişkileri düzeltmek olduğu bir gerçek.
McKinsey meselesine gelince; keşke bu noktaya gelinmeseydi. Hayatın gerçeği dayatıyor. Batıdan gelecek yatırım ve maddi destek için bu tür denetim ve danışma kuruluşlarının referanslarına ihtiyaç bulunuyor.