Ana SayfaYazarlarPYD siyaseti değişemez mi?

PYD siyaseti değişemez mi?

 

HDP temsilcilerinin Abdullah Öcalan'la İmralı adasında yaptıkları görüşmelerin ("İmralı Notları" adı verilen) tutanaklarında yer alan ilginç diyaloglardan biri, Suriye ve PYD üzerine.

 

9 Kasım 2013’teki görüşmeden notlara geçen diyalog şöyle:

 

Sırrı Süreyya Önder, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşmeyi onun ağzından şöyle aktardı: 'Bana ne yapacağımı soruyorsun, söyleyeyim. Her şeyi yapacağım. Bir zamanı var ve bu konuda Apo ile de anlaşmışım. Tek bir kırmızıçizgim var, o da Suriye’dir. Orada Kuzey Irak benzeri bir yapılanmaya asla izin vermeyeceğim' dedi.”

 

Öcalan: “(Sinirlenerek) Sen de ona söyle: Biz de merkezi Suriye devleti içinde Kürtleri asla eritmeyeceğiz. Bu da bizim kırmızı çizgimizdir!”

 

Aynı görüşmenin devamında, Suriye ve Rojava konusu tekrar gündeme gelir. Hükümetin Rojava'ya yönelik politikasını eleştiren Öcalan, şu değerlendirmelerde bulunur:

 

“Anti-Kürt ittifakı sürdürülürse savaş kaçınılmaz olur. Ben onlara da, (devlet heyetine) Suriye’de beraber ittifak yapalım, dedim. Davutoğlu iki yıl kaybettirdi. Duvar neden örülüyor; (Rojava sınırında örülen duvar) çılgın mısınız? (…) Tek istekleri Kürtlerin orada güç olmaması.”

 

Hendek siyaseti

 

Güneydoğu'da, 7 Haziran seçimlerinin ardından, PKK'nın "özyönetim" ilanları yoluyla tırmandırdığı hendek ve barikat siyasetinin bir çıkmaz olduğu ortada.

 

İnanılmaz boyutlarda  yıkıma neden olan bu çatışmaların ipuçlarını, “Suriye konusundaki anlaşmazlık” üzerinden anlamak  mümkün olabilir. İhtimaldir ki; PKK, "Suriye'de PYD'ye yol vermezseniz, Türkiye'yi bir iç savaş ortamına sokarım" perspektifiyle, böylesine (adeta intihar şiddetinde) bir sürecin içine girdi.

 

Tabii ki, PKK'yı, “çatışmayı tırmandırmaya” itenin, yalnızca Suriye'deki anlaşmazlık olduğunu söylemek yeterli olmaz.

 

Metiner’in yaklaşımı…

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

- Advertisment -