Ana SayfaYazarlarRasyonel ol Türkiye!

Rasyonel ol Türkiye!

 

Aşağı yukarı herkes hemfikir; Suriye ve Irak üzerinden gelen terör dalgası Türkiye’yi sıkıştırdıkça sıkıştırıyor. Cumhuriyet en zor günlerini geçiriyor. Bu tespitler doğru; peki bu sıkışıklıktan ülke nasıl çıkacak?

 

Öne çıkan cevaplardan biri şu: “Dış politikada rasyonel, pragmatik olmak, ideoloji değil çıkarlar temelinde hesap kitap yapmak gerekir.” 

Bu görüşe göre Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sorunların nedeni dış politikadaki “rasyonel” olmayan tutumlar. “Fazla açıldık, dış politika macerayı kaldırmaz” diyenler var. Herkese mantıklı gelse de aslında Türkiye’yi tehdit eden gelişmelerin asıl sebebi “rasyonel olmamak” veya “irrasyonel” bir dış politika izlemek değil. 

Türkiye’nin, kendisine dönük Suriye ve Irak merkezli uluslararası tehdidi, akılsız olduğu için anlayamadığını söylemek doğru olmaz. Bugünkü krizin sebebi Ankara’nın akıllı, ölçülü, hesapçı bir dış politika izleyememesi değil; sorun Türkiye’nin gücünü de aşan büyüklükte, çeşitlilikte, organize bir dayatmayla karşı karşıya olmasından kaynaklanıyor. Türkiye, 80 yıl boyunca hazırlanmadığı bir tehditle mücadele ediyor. Dünya sistemi ise 80 yıldır Türkiye’ye karşı bu süreci hazırlıyor. Biraz daha rasyonel, biraz daha çıkarcı, biraz daha işbilir olması Türkiye’ye sihirli bir çıkış formülü sunmaz. “Rasyonel ol Türkiye!” demekle de olmuyor. “Ya biraz kurnaz olalım, çıkarcı olalım, bencil davranalım” demekle de zaten bir ülke ne kurtulur, ne sorunlarını aşar. Bu tür eleştiriler kafa karıştırmaktan başka bir işe yaramıyor. 

“Dış politikada rasyonel olmak”, daha çok “Kime teslim olacaksak olalım, çabuk kurtulalım bu tehlikeli durumdan” demeye benziyor. Uluslararası güçlere teslim olmakla yırtabileceğini düşünen bir yüksek akıl var bu ülkede. Sanki teslim olsa ülke kurtulacak! Böyle bir yol olsa elbette milletler şahsiyetsiz, kurnaz yöneticiler ayarlayıp, bir şekilde çıkış yolunu bulurdu; boşuna niye kan döküp evlatlarını toprağa gömsün? 

 

Türkiye’nin ciddi bir kuşatmayla karşı karşıya kaldığı muhakkak. Ülkenin geleceği tehdit altında. Bu kuşatmayı ahlaksız bir dış politikayla, kurnazlıkla kimse aşamaz. Ülkeyi yönetenler ancak sırtını tarihe ve millete dayayarak bu zor günleri atlatabilir; kulağını dışarıya uzatarak, dışarıdan medet umarak yol almak mümkün değil. Kurnazlıkla, numarayla bir millet kurtulmaz; akılla, iradeyle, inançla, dik duruşla, birlikle, beraberlikle, çalışmayla ve daha da önemlisi savaşmakla ülke korunur ve kollanır.

- Advertisment -