Ana SayfaYazarlarSoldan Türkiyelileşme

Soldan Türkiyelileşme

Seçim heyecanı, partilerin aday listelerini kesinleştirmeleriyle birlikte doruğa çıktı. Sokakta, kahvede, takside sadece seçimler konuşuluyor. Daha önceki seçimlerden farklı olarak, bu kez tansiyonu düşük ama heyecanı yüksek bir seçim süreci yaşayacağımızı düşünüyorum. 

Kuşkusuz seçimlerin en çok merak edileni HDP’nin seçim barajını aşıp aşamayacağı. Bu anlamda HDP’nin 7 Haziran seçimlerinin kilit partisi olduğu söylenebilir. HDP, baraj engelini aşabilirse siyaset dengeleri bundan ciddi derecede etkilenecek; yüzde 10 engeline takılması halinde ise Türkiye’de çok farklı bir siyasi tablo ortaya çıkacak. HDP listesi, bu yüzden büyük önem taşıyor. 

Ne var ki “kilit parti” olma özelliği taşımasına rağmen HDP’nin aday profili çok zayıf. Oysa seçim barajı engelini aşabilmesi için HDP’nin geniş çevrelere hitap edecek adaylara ihtiyacı vardı. HDP listesinde gözüme çarpan çok sayıda isim, Türkiye’nin marjinal sol örgütlerinin eski liderleri. Bülent Uluer, Mahmut Memduh Uyar, Ertuğrul Kürkçü, Saruhan Oruç, Rıdvan Turan, Levent Tüzel, Mustafa Yalçıner ve Aydın Çubukçu gibi adaylar, HDP’ye ‘sol koalisyon’ görüntüsü kazandırmış. Solun eski tüfekleriyle HDP’nin Türkiyelileşme açılımını başarması mümkün mü? Aslında bu aday profili, solun solunu temsil ediyor. Bu aday tercihleri HDP’nin siyasal zihniyetiyle elbette örtüşüyor ama siyasal hedefleriyle örtüşmüyor. HDP’nin yüzde 10 barajını aşabilmek için daha geniş çevrelere ulaşabilecek adaylara ihtiyacı vardı. Soğuk savaş döneminin ve Türkiye’deki darbe ikliminin ürünü olan sol örgütlerin liderlerini vitrine koymanın rasyonel bir tercih olduğunu düşünmüyorum. Zira solun solunu temsil eden bu adaylarla ne HDP’ye ne de Türkiye’ye yeni bir şey kazandırılabilir.   

* * *

HDP’nin, Alevi adayların seçiminde kısmen başarılı olduğu görülüyor. İzmir’den aday gösterilen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Müslüm Doğan’ın Aleviler arasında önemli bir desteği var. İstanbul’dan aday gösterilen Turgut Öker’in başında olduğu Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun tabanı ise zayıf. Avrupa’daki Alevi oylarının HDP için önemli olduğu göz önüne getirildiğinde Turgut Öker, yine de isabetli bir tercih. HDP’nin aday gösterdiği diğer bir Alevi aday Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu. Geniş tabana sahip olmasa da Ali Kenanoğlu da bir kısım Alevi oyunun HDP’ye kaymasında etkili olabilir. 

Fakat CHP’deki son yenilikler Alevi oylarının HDP’ye doğru kaymasını engelleyecek nitelikte. Aleviler, ön seçim uygulamasıyla büyük oranda CHP listelerine yerleşti. Bu gelişme, HDP’ye doğru kayması muhtemel Alevi oylarının önünü kesti. 

* * *

HDP’nin en büyük handikabı aday listelerini sol, Alevi ve Gezi gençliği üzerine kurmuş olması. Celal Doğan ve Dengir Mir Mehmet Fırat gibi CHP ve AK Parti’den gelen isimler bu genel eğilimi değiştirmiyor. Dikkat edilecek olursa HDP, 7 Haziran seçimlerine CHP kadar bile yenilenme iradesi gösteremeden giriyor. AK Parti ve CHP’de bir yenilenme, tazelenme söz konusu. Seçimlere kendilerini yenileyerek giden partilerin sandıkta fark yaratacağını düşünüyorum; yenilenme gücü gösteremeyen partiler ise seçim sandığında bunun olumsuz sonuçlarıyla karşılaşacaktır. Seçim öncesi sahnede yeni bir AK Parti ve nispeten yeni bir CHP olmasına karşın, yeni bir HDP yok. Türkiye’nin en “farklı”, en “yeni” partisi olma iddiasıyla seçimlere katılan HDP’nin, rakiplerinin aksine, ülkenin son 50 yıllık sol geçmişinde yer alan ve değişime neredeyse hiç uğramayan siyasal figürleri listelerde öne alması hem ciddi bir hata, hem de büyük tutarsızlık göstergesi. Bu tablo, HDP’nin Türkiye için yeni bir vizyonunun olmadığını açıkça gösteriyor.  

Kısaca özetlemek gerekirse; baştan beri seçim barajını aşma ihtimali olduğunu düşündüğüm HDP’nin, bu aday profiliyle yüzde 10 engelini aşabilmesi imkânsız denecek kadar zor görünüyor.

- Advertisment -