Reşat’la (Çalışlar) ilkokul son sınıfta tarih çalışıyorduk. Dersi bıraktı ve merakla sordu: “Bizim haksız olduğumuz savaş hiç yok mu?” Ne diyeceğimi şaşırdım.
Bir çocuğun önyargısız okumasına göre, bizim tarih derslerimiz, bütün savaşlarda bizim haklı olduğumuzu söylüyordu.
Adına, “Tarihsel milliyetçilik” diyebiliriz. “Hep haklıyız milliyetçiliği.” Bir başka mesele de, eğitimi bir itaat ve kör disiplin şeklinde anlamak ve uygulamak.
Çocuğu ustaya verirken, öğrenciyi öğretmene teslim ederken tekrarlanan, “Eti senin kemiği benim” sözleri, bu kör itaat zihniyetini açıklamaya yeter.
Nitekim, eğitim sistemimize yön veren kurumun adı hâlâ değişmemiştir: “Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı.” Talim ve terbiye etmeyi eğitimin temel felsefesi olarak algılayan bir öğretim geleneğimiz olduğunu isminden bile anlayabiliriz.
Talim günümüz Türkçesinde bir askeri terime karşılık gelmektedir. Terbiye de işin disiplin mantığını ifade etmektedir.
Askeri darbelerle pekişti
Hal böyle olunca, eğitimin otoriterleşmeyi teşvik ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Yeni öğretim yılı açılırken, eğitim tartışmaları da hız kazandı. Türkiye’deki kutuplaşmanın önemli alanlarından birisi de eğitim.
Askeri yönetimler, militarist eğitimi teşvik etti, yaygınlaştırdı. Darbeleri, idamları haklı gösteren, devrim diye pazarlayan dönemlerden geçtik. Askerlik dersleri gençliğin militarizasyonu amacıyla kullanıldı. Halbuki eğitimin yaratıcılığı, aykırı fikirleri teşvik etmesi esas olmalıydı.
Bizde ne yazık ki eğitim de aşırı politize olmuş durumda. Herkes kendi inancına göre yeni nesiller yetiştirmek istiyor. Kimi “dindar nesil", kimi “Atatürkçü nesil” yaratabilmenin arayışında.
Bir gencin başarılı olması için asıl koşul evrensel ve demokratik bir eğitim görmesidir. Başarılı bir eğitim için dijital teknoloji veya özgürlükçü felsefenin öğrenilmesi sürecinde, hangi dinden, hangi meşrepten olduğunuzun bir önemi yoktur.
ABD’de keşifler yapan, icatlara imza atan isimlere bir bakın, bir çoğu dünyanın farklı ülkelerinden, farklı milletlerden ve farklı inançlardandır.
Bir insanlık dehasının ürünü olan Apple’ın yaratıcısı Steve Jobs’un kökleri, Malatya’ya, Beyrut’a uzanıyor. Apple’ı ortaya çıkaran eğitim, kültürel zenginlik yaşadığı, yetiştiği ülkenin koşullarının meyvesidir.
Marifet, hangi kökten ve yerden geldiğinden çok içinde yetiştiğin toplumsal kültürden ve aldığın eğitimdedir.
2 Kitap:
Benim Küçük İmparatorluğum: Murtaza Çelikel, Berat Günçıkan, Kırmızı Kedi Yayınları…
Mustafa Abdülhalik Renda- Hatırat, Sabri Sayan, Aytaç Demirci, Yapıkredi Yayınları