80 gündür sokağa çıkma yasağının uygulandığı Yüksekova’da, yıkımı gören insanlar travma geçiriyor.
Yaklaşık 10 aydır devam eden hendek gerginliğinin ardından, 80 günlük sokağa çıkma yasağının bitmesiyle vatandaşların ilçeye akını başladı. Günlerdir haber almaya çalıştıkları evlerini, işyerlerini, ekmek teknelerini görmek için sabırsızlanan Yüksekovalılar, yasaklar son bulup ilçeye dönünce içler acısı bir manzara ile karşılaştılar.
Yeni Mahalle’nin ve Esenyurt’un bir bölümü dışında hasar görmeyen ev yok gibi.
Kamusal binalardan, 9 okul ve 11 cami ağır hasarlı. Konutlardan, 8000 ev ağır, 1500’ü orta ve hafif hasarlı. Toplamda, yaklaşık 11 bin aile zor durumda. Gidebilecekleri yerleri yok. Yıkımdan geriye kalan üç beş parça eşyasını alan geri dönüyor.
Bir yandan da çökükler arasındaki patlayıcıların imhası hâlâ sürüyor.
Evlerinin durumunu görenler feryat figan edip ağlıyor. Herkes birbirine söylüyor: “Bizler ne yaptık? Başımıza kendimiz getirdik.”
PKK ve HDP’ye büyük öfke duyuyorlar. Belki de ilk kez, terörün gerçek yüzüyle karşılaşıyorlar. Cumhuriyet mahallesinde A. Kayhan adlı bayan, rudaw tv’deki canlı yayında PKK’ye öfkesini “Bunlar Kürt olamaz, bunlar insan olamaz. Kaç kez söyledik, evlerimizin önüne hendek kazıp bomba koymayın diye, fakat dinletemedik. Hepsi suçlu onlara; hep beddua ediyorum.” Ramazan ayının gelmesiyle insanlar çok daha zor şartlarla yüzyüze. Bodrumlarda yer bulanlar kendini şanslı hissediyor. Ya bulamayanların isyanı? Yıkıntılar arasında yaşam savaşı verenler?
Kendilerini bu duruma düşürenlere karşı tepkilerini artık dillendirebiliyorlar.
HDP Hakkâri milletvekili Nihat Akdoğan geçen günlerde Yeni Mahalle’ye gidip “Evleriniz sağlam, biz kardeş aile uygulaması kapsamında sizlerin de birer aileyi barındırmanızı istiyoruz” dediğinde büyük tepki ile karşılaştı. Mahalleli “siz artık bizleri rahat bırakın; biz kendimiz sorunlarımı çözeriz; artık yakamızdan düşün ve hemen buraları terk edin” dedi. Akdoğan mahalleden ayrılmak zorunda kaldı.
Şimdi birbirlerine soruyorlar: Ne idi, ne değişti, ne oldu?
Aylardır devam eden gerginlik, çatışma ve yıkımdan sonra ne değişti? Kârımız zararımız nedir?
Her kurumuyla işleyen bir ilçe şimdilerde yok olmuş gibi. Yüksekova’da binlerce ev için yıkım kararı çıkmış durumda. Bir o kadarının da orta ve hafif hasar raporları var.
Ne değişti?
Binlerce aile sokakta.
Yaklaşık 40 bin öğrenci bir yıldır eğitim ve öğretimden uzak.
İşyeri ve işletmeler aylardır iş yapamıyor. Son seksen gün, zaten toptan iptal. Binlerce esnaf işyerini kapattı.
Gene binlerce insan da işsiz.
Koca bir ilçe göç etmek zorunda kaldı.
Sular kesik, elektrik hatları yerlerde; üç ayda ancak yenilenir.
Bazı mahalleler hayalet kent görünümünde. Oralara bir giden bir daha gitmek istemiyor.
17 yıldır HDP’nin yönettiği belediye, ancak birkaç caddeye parke döşeyebildi. Onları da söküp barikat yaptılar. Zaten başka hizmetleri de yok; varsa söylesinler.
Ne değişti?
Bu zulmü bize reva gören PKK ve HDP şimdi hangi yüzle karşımıza çıkacak?
* * *
Halk artık yüzünü devlete çevirmiş durumda; umarım bu durumu devlet iyi kullanır. Halkı bir daha PKK terörüNE ve HDP’ye bırakamaz.
Devlet şefkat elini uzatırsa halkı kazınır.
Yüksekova şimdilerde ağır travma geçiriyor; bunu ancak devlet desteği ile atlatabilir.
Devlet, artık halkın tek umudu.