HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, PYD’nin, Türkiye’nin “kırmızı çizgisi” ilan ettiği “Fırat’ın batısı”na geçeceğini, Ankara’nın ise bunu “bön bön” veya “mal mal” izlemek zorunda kalacağını söyledi. Demirtaş’ın sözlerini -argo içeren sözcüklere takılmadan tercüme etmek gerekirse- bir tehdit olarak algılamak gerekiyor.
Selahattin Demirtaş’ın, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na “Bön bön”, “mal mal” izlemek zorunda kalacağını söylediği şey, aslında “Kürt hattı” projesidir. Bu projeyi tamamlamak için Kobani ve Afrin kontonu arasında kalan Cerablus-Azez hattının, PYD kontrolüne geçmesi lazım… Esed rejimi, İran ve PKK uzun süredir, bu hattı oluşturmak için ortak hareket ediyor. Peki Türkiye, kendi sınırında “PKK devletinin” oluşmasına yol açacak bir gelişmeye seyirci kalır mı? Demirtaş’ın kast ettiği gibi güney sınırının boydan boya PYD denetimine geçmesini “Bön bön” izler mi?
* * *
Hükümetin, Suriye politikasına ilişkin ilk günden beri koparılan fırtına, içeride iktidar partisi üzerinde oluşturulan büyük baskı Ankara’yı, kendi sınırlarında olup biten gelişmeleri izlemeye mahkûm kılmayı amaçlıyordu. Türkiye’nin, CHP, Cemaat ve PKK/HDP üzerinden yapılan muhalefet ile baskı altına alınıp, güney sınırımızdaki gelişmelere seyirci kalması isteniyordu.
Peki Türkiye ne yaptı? Yanı başında yaşanan gelişmelere müdahil olabildi mi? Doğrusunu isterseniz hükümet, Suriye’de hep sahada oldu. Güney sınırındaki gelişmeleri de yakından izledi; ancak Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeleri yönlendiremedi, bu konudaki etki ve nüfuz gücü sınırlıydı. Bunu, Türkiye’nin “kırmızı çizgisi”nin daha yakın bir zaman önce, temmuz ayında belirlemiş olmasına bakarak söyleyebiliriz.. Türkiye’nin “kırmızı çizgisi”, “Kürt kuşağı”nın tamamlanmasına bir adım kala belirlenebildi. Tel Abyad (Esed rejimi, İran, PYD ve IŞİD arasındaki anlaşma sonucu) PYD’ye verildikten sonra Türkiye, yanı başında gerçekleşen büyük tehdide karşı somut ve ciddi tedbirler almaya başladı. PYD’nin “Fırat’ın batısı”na, yani Cerablus ve Azez arasında kalan 110 km’lik alana geçmesi yasaklandı. Daha doğrusu “müdahale” gerekçesi sayıldı.
* * *
PKK’nın terörü tırmandırması, haziran ayında Tel Abyad’ın PYD’ye geçmesinin ardından başladı. Türkiye’yi içeride baskı altına alarak sınırımızda “Kürt kuşağı”nı tamamlamayı planlıyorlardı. Demirtaş’ın “PYD, Fırat’ın batısına geçecek, Başbakan Davutoğlu da bunu mal mal izleyecek” diye öfke dolu açıklaması, Türkiye’nin bu planı geç de olsa aslında bozmasından kaynaklanıyor. Esed rejimi ve İran’ın arkasında olduğu “Kürt kuşağı” projesine Türkiye geçit veremez. Türkiye, bu dayatmayı kabul ederse kendi toprakları üzerindeki iradesini kaybeder ve topraklarının bir kısmını ipotek altına vermiş olur.