CHP İstanbul milletvekili Mahmut Tanal, 23 Şubat Perşembe günü önemli bir iddiayı gündeme getirdi. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın 15 Temmuz darbe girişiminin kilit ismi Tümgeneral Mehmet Dişli ile birlikte Sakarya’nın Pamukova ilçesinde ortak arsa satın aldıklarını öne sürdü. Aynı gün yazılı bir açıklama yapan Genelkurmay, iddiayı kesin bir dille yalanladı; açıklamanın maksatlı ve gerçek dışı olduğunu duyurdu.
Mahmut Tanal iddiayı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) içerde ve dışarıda çok önemli operasyonlar icra ettiği bir sırada seslendirdi. Tanal’ın iddianın ülkenin askeri komuta yapısı, savaşçıları ve kamuoyu üzerinde negatif bir etki yaratacağını bilmeden hareket ettiğini düşünmek fazla saflık olur.
Öne çıkma iştahı
Mahmut Tanal, Genelkurmaya bilgilerin doğru olup olmadığını sorduğunu, kendisine yanıt verilmediğini ifade ediyor. Genelkurmayın yazılı veya sözlü olarak Tanal’a “iddialar doğru değil” şeklinde bir bilgilendirme yapması iyi olurdu. Ancak Genelkurmayın böyle her iddia için soru veya iddia sahibine özel cevap verme, açıklama yapma zorunluluğu yok. Bu yüzden Tanal’ın kişisel başvurusuna yanıt vermedi diye Genelkurmayı suçlayamayız. Eğer bir suçlu arayacaksak, Tanal’a yanıt vermediği için Genelkurmayı değil, iddiaları araştırma ve doğrulama zahmetine girmeden, sorumluluk hissetmeden ifşa eden Tanal’ı suçlayabiliriz.
Tanal’ın, Genelkurmay’ın kendisine doğrudan bilgi vermemesini iddiasının doğruluğu olarak değerlendirdiği anlaşılıyor. Oysa Tanal, kendisine ulaşan duyumu teyid için tapu kayıtlarına bakabilirdi. Tapu İdaresi’nden bu yönde bilgi isteyebilirdi. Böylece öne çıkma iştahına yenilmeyebilirdi.
Militan zihnin yalanı!
Ülkesinin dışında askerleri için “öl ve öldür” emri veren, üstelik başarılı bir performans sergilediği de kabul edilen bir komutan, arsa iddiasıyla hedef yapılıyor; “kirli ve karanlık ilişkiler içinde olduğu” imasıyla yıpratılıyor. Sonra bu iddiaların yalan olduğu anlaşılıyor. İlginçlik şurada ki, bu duruma neden olan sıradan bir insan değil. Halkı temsil etmekle yükümlü, üstelik uzmanlık sahası hukuk olan bir milletvekili.
Halkın vekilliğini suistimal etmenin bundan daha âlâ örneği olabilir mi? Kurumların başındaki kişileri hedef yapmak suretiyle o kurumları yıpratmaya çalışmak, bundan daha âlâ nasıl sergilenebilir? Bu ülkede kurumları harasa uğratmak bu kadar kolay mı olmalı? Biz böyle bir çabadan sonra, bir ulusun başarılı olmasında çok önemli rolü olan kurumların güçlü, güvenilir ve kapsayıcı olmasını nasıl sağlayacağız?
Kurumlar da tabii ki sorgulanabilir, eksiklik ve hatâları irdelenebilir. Ama siz dünyanın neresinde, ülkenin omurgasını teşkil eden kurumların, “kaygılarından sıyrılmış şeytan” veya “militan zihnin yalanı” edasıyla yıpratıldığına şahit oldunuz ki?
Hakikat için beş soru
Hakkında oluşan soru işaretlerinin kendisiyle ilgili daha fazla güvensizlik oluşturmaması için, milletvekili Tanal’ın şu sorulara yanıt vermesi herhalde herkes tarafından arzu edilir:
* Bu “bilgi” size nereden geldi? İddiayı kamuoyunun dikkatine sunmuş olduğunuza göre, kaynağınızı güvenilir buldunuz. Niçin? Şimdi ise, sizi yanıltan kaynağı teşhir etmeyi düşünüyor musunuz?
* Size ulaşan bir “bilgi”yi kontrol etmeden ve belgelendirmeden, neden derhal açıklama gereği duydunuz? Size ulaşan her “bilgi”yi teyid ettirmeden açıklar mısınız?
* Teyid edilmeye şiddetle ihtiyaç gösteren böyle önemli bir iddia ile, hem TSK’nın başındaki ismin ve dolayısıyla hem de TSK’nın yıpranacağını öngörmemiş olamazsınız. Bunu bilmenize rağmen neden böyle bir yıpratma çabası içine girdiniz?
* Bu halinizle Türkiye’yi sevmeyen, Türkiye’yi yıpratmak isteyen güç odaklarına çok kolayca manipüle edilebilecek bir milletvekili görüntüsü verdiniz. Neden bu konumda olmayı tercih ediyorsunuz?
* Genelkurmay’ın açıklamasından sonra sessizliğe gömüldünüz. Neden sessizliğe gömüldünüz? Elinizde iddianızı destekleyecek ne tür bilgi ve belgeler var? Yalan çıkan iddialarınız yüzünden kamuoyundan özür dileyip istifa etmeyi düşünüyor musunuz?
CHP soruşturma başlatmalı
El Bab gibi çok önemli ve stratejik bir kalenin IŞİD’den düşürüldüğü gün, bu başarıyı sağlayan Genelkurmay başkanının arsa spekülasyonu ile anılması, öyle kolay geçiştirilecek bir hatâ olarak değerlendirilmemeli. TSK’nın icraatı konusunda her zaman “milli bir duruş” sergileyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili bir soruşturma ve inceleme başlatmalı. Aksi halde, CHP’nin şimdi ve gelecekte gündeme getireceği tez ve iddialar, kamuoyunu ikna etmekte zorlanabilir.
Not: Konuyla ilgili görüşmek istediğim Mahmut Tanal’ın danışmanı Filiz Özbek, Tanal’ın kendisini arayan ve elinde bir belge olup olmadığını soran gazetecilere “Bu sadece bir iddiadır; iddianın doğru olmadığının kamuoyuna açıklanmasını istiyorum” diye cevap verdiğini belirtti.