Ana SayfaYazarlarYanlış bilinç, hakikat, Demirtaş

Yanlış bilinç, hakikat, Demirtaş

Bazen Selahattin Demirtaş’ı dinlediğimde içimde şöyle bir düşünce titreşiyor: Demirtaş akıldışılık uçurumunun üstüne gerilmiş bir iptir; ama bizden üzerinden geçmemizi istiyorlar.

Ne demek istediğimi anlatmak için geriye dönmem, cumhurbaşkanı seçimi öncesine kadar gitmem gerekiyor.

 

*          *          *

Demirtaş, 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanı seçimleri öncesi kampanyasının merkezine Erdoğan’ı koydu. Post-modern bir atarlanma eşliğinde zihinlere, yüreklere, dağlara-taşlara “seni başkan yaptırmayacağız” sloganını yazdı. Pek çok insan bu gelişmeyi kendisi de cumhurbaşkanı adayı olan Demirtaş’ın siyasi rekabet arzusuna bağladı.

 

Aradan bir yıl geçti; bu kez de 7 Haziran 2015 seçimi kapıyı çaldı. Seçime doğru yol alırken HDP’nin Erdoğan eleştirisi kritik olmaktan çıktı; isteriye ve nefrete dönüştü.  HDP, AK Parti’nin tek başına iktidara gelmemesi için herkesten daha fazla enerji harcıyor, herkesten daha fazla yaratıcılık sergiliyordu.

 

HDP’deki bu rasyonel olmayan duygu ve heyecan patlamasına aklı başında kimse bir anlam verememişti. Çünkü HDP’nin nefret objesi yaptığı Erdoğan, çözüm sürecini ören, götüren bir siyasi fenomendi. Ayrıca AK Parti’nin tek başına Meclis’te iktidar olmaması çözüm sürecini sabote edecekti.

 

HDP’nin tek başına iktidar olmasına da imkân yoktu. O zaman bir iki milletvekili daha fazla çıkarmak için AK Parti’yi iktidardan düşürüp çözüm sürecini sabote etmek de neyin nesiydi? Ortada bariz bir yanlışlık, bariz bir hesap hatası vardı. HDP’ye ne olmuştu?

 

*          *          *

Olan şuydu: HDP Kürt siyasetinin Türkiyelileşebilmesi için kurulan bir projeydi. Türkiye’nin tüm renkleri, demokrasi ve barış isteyen güçleri, farklılıklarıyla bu projede bir araya gelecek, alternatif bir siyasi zemin geliştirecekti. Proje kapsamında pek çok çevre gibi sol oluşumların da kapısı çalındı.

 

Ancak proje ile birlikte HDP’ye katılan sol bileşenler yeni proje ve fikir üretmek yerine HDP’ye Erdoğan nefretini taşıdı. Kürt taban başlarda buna pek bir anlam veremedi. Ancak zamanla bu nefret üretimi HDP’de etkili olmaya, etrafa sirayet etmeye, parti üst yönetiminin kafasını çelmeye başladı. DAEŞ’in Kobane işgali bu nefret üretimini zaferle taçlandırdı.

 

Diğer taraftan, çözüm sürecinde aktör kılınan Sırrı Süreya Önder gibi isimler üzerinden de hem İmralı’ya, hem Kandil’e, hem HDP’ye, ilişkide olduğu Marksist, sol liberal entellektüellerin, etkili şahsiyetlerin ve bazı sivil toplum örgütü temsilcilerinin Erdoğan karşıtı atmosferi taşındı.

 

Türkiye’ye “barış” getirmek için faaliyet gösteren Önder, neredeyse hükümeti götürecek olan Gezi ayaklanmasının fitili ateşleyen aktivistti. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de Erdoğan’ı nefret objesi haline getiren “seni başkan yapmayacağız” sloganının mucidiydi. İmralı görüşmelerinde de hükümetten yana hep negatif tutum takınan “arabulucu” siyasetçiydi.

 

Ayrıca, lüks restoranlarda buluştuğu bazı aydınlarla yaptığı rakı muhabbetlerinde çözüm sürecinin kozmik perde arkası bilgilerini paylaşarak o aydınların çözüm sürecini sabote etmeye yönelik söylem ve strateji üretmelerine veriler sunan muhabbet tellalıydı.

 

Doğan Grubu’nun, Erdoğan nefretiyle dolup taşan Demirtaş’ı cumhurbaşkanı seçimleriyle birlikte kanaatler üzerinde etkili olan ana akım medya kanallarında sempatik kılıp görünür kılması, sürece altın vuruş oldu. 7 Haziran’da HDP 6 puanı geçen bir artış sergiledi. Kandil sonuçları özerklik projesinin referandum sonuçları olarak okuduğunu açıkladı.

 

Tüm bu ilişkiler, etkileşimler, destekler, kampanyalar, buluşmalardan sonra ortaya HDP’nin irrasyonel tutumu çıktı. İrrasyonel tutum da barış sürecini dizleri üzerine çökertti. Şimdi oluk oluk kan akıyor.

 

*          *          *

 

Nietzsche her türlü inancın içinde bir “aptallık istemi” olduğunu söylemişti. Eyleme geçmek ya da dünyaya damganızı vurmak istiyorsanız, düşünmeye son verdiğiniz bir an olması gerekir.

Bu an da şuna denk gelir: Bazen hakikati bulurum diye yanlış bir bilincin peçesini aralarsınız.

 

- Advertisment -
Önceki İçerik
Sonraki İçerik