Ana SayfaYazarlar'YPG, Kandil’den emir alıyor'

‘YPG, Kandil’den emir alıyor’

Ankara’da yetkili konumda olan bir kaynak, kâğıt üzerinde PYD’ye bağlı görünen YPG’nin aslında emirleri doğrudan doğruya Kandil’den aldığını açıkladı. Telsiz kayıtları devletin elinde. PKK günlük olarak talimatlar veriyor, YPG ise bu talimatları hayata geçiriyor.

 

Bir grup gazeteciye bilgi veren kaynak, Suriye, Esed rejimi, DEAŞ, PYD, PKK ve Türk-ABD ilişkilerine dair sıcak konularda önemli açıklamalarda bulundu. Görüşmeyi başlıklar halinde özetlemeye çalışacağım.

 

ESED’li geçiş planı. Suriye’nin kaderi konusu, sanırım merak edilen konuların en başında geliyor. 2011’den beri dünya, bu konuya bir çözüm getirebilmiş değil. Son olarak Türkiye’nin yanı sıra ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Ürdün’ün de aralarında olduğu 9 ülke, New York’ta gerçekleşen "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çalışmaları sırasında “Esed’li geçiş planı” üzerinde uzlaşmaya varmış. Beşşar Esed’in “yetkisiz” ve “sembolik” cumhurbaşkanı olarak yer alacağı geçiş sürecine Türkiye de onay vermiş. Tabii, Esed’in altı ay sonunda kesin olarak gitmesi kaydıyla. Kaynak, Esed rejiminin meşruiyetini tanımadığını, bir gün dahi olsa Suriye’nin başında bulunmasını kabul etmediğini, ancak Türkiye’nin de, diğer ülkeler gibi tek başına hareket etme lüksü bulunmadığından bu ortak plana destek verdiğini belirtti. Planın ne aşamada olduğu sorusu ise; dokuz ülke hedefler konusunda mutabakata varmış durumda, ancak bu hedeflerin hayata geçirileceği zaman hususu ise henüz bir takvime bağlanmamış.

 

ABD’den YPG’ye silah desteği. Bu konu, Türkiye’nin ciddi tepkisine yol açan bir gelişmeydi. Türkiye’nin kaygıları, ABD’ye iletilmiş. Beyaz Saray’a doğrudan “Bir milis grubunu Türkiye’ye mi tercih ediyorsunuz, siz bilirsiniz” denmiş. ABD’ye “PKK’nın silah ve mühimmat depolarının imha edildiğini, örgütün silah gereksinimi içinde olduğunu ve bu silahların PKK’ya da gönderildiğinin ortaya çıkması halinde o silah ve mühimmatla birlikte YPG’nin de imha edileceği” çok net olarak anlatılmış. Kaynak’ın açıklamalarından edindiğim izlenim, Türkiye’nin durumu kurtarma adına girişimlerde bulunmadığı ve blöf yapmadığı yönünde. Ankara’nın PYD’ye bakışı çözüm süreci ve sonrası dönemde farklılaşmış. Çözüm süreci devam ederken PYD’ye Fırat Batısı’na geçmesi halinde hedef olacağı uyarısı yapılmıştı. Ancak çözüm sürecinin sona ermesinin ardından bu şarta yenileri eklendi. Türkiye’ye silah yöneltmeleri bile YPG’yi hedef haline getirecek. Ayrıca ABD’den gelen silah ve mühimmatın PKK’ya gittiğinin belirlenmesi halinde ise YPG’ye karşı çok ciddi müdahale edilecek.

 

YPG Kandil’in emrinde, PYD’nin değil. PKK, PYD ve YPG arasındaki ilişkilere dair de devletin elinde önemli bilgiler mevcut. YPG, PYD’ye bağlı askeri bir kuvvet gibi görünüyor. Ancak YPG komutanı, PYD lideri Salih Müslim’in açıklamaları için “kendisini bağlar” değerlendirmesinde bulunabiliyor. Basına da yansıyan kimi açıklamalarda YPG komutanları, Salih Müslim’den bahsederken yabancı bir örgüt liderinden bahseden, tepeden ve azarlayıcı konuşmalar yapıyor. Devletin elindeki telsiz görüşmelerine göre de YPG, doğrudan Kandil’e bağlı hareket ediyor ve emirleri günlük olarak PKK’dan alıyor.

 

Türkiye DEAŞ’ı vuruyor. Türkiye’nin PKK’ya yönelik etkili operasyonlar yapmasına karşın, DEAŞ’a karşı operasyonlara katılmadığı iddiaları da gündemdeydi. Suruç katliamının ardından Türkiye, DEAŞ’e karşı etkili operasyonlar gerçekleştirdi. Ayrıca koalisyon güçleriyle ortak hava operasyonları sürdürdü. Türkiye’nin DEAŞ hedeflerine yönelik hava operasyonlarını durduran ise ABD. Evet, yanlış duymadınız ABD, hiçbir ülkenin tek başına DEAŞ’ı vurmasını istemiyor. DEAŞ’a karşı koalisyonda yer alan ülkelerin bağlı olduğu “Hava Harekât Emri” merkezinden gelen hedef ve görev bilgilerine göre uçaklar kalkıyor. Türkiye de bu kurala tabi. Yani hiçbir ülke kafasına göre DEAŞ’a operasyon gerçekleştiremiyor.

- Advertisment -