1961 Anayasasında devletin temel niteliklerden birinin de “sosyal devlet ilkesi” olmalı tespitine işverenler ve onların siyasal temsilcileri karşı çıkmışlardı. “Aslında bunların amaçları sosyalist devlet kurmaktır” demişlerdi. ‘Sosyal Devlet’ sözleri art niyetlerinin ürkek açıklamasıdır” şeklinde bir değerlendirmede bulunmuşlardı.
Tabii dedikleri olmadı. Türkiye hiçbir zaman sosyalist bir rejim kurulmadığı gibi, sosyal devlet ilkesi de tam anlamıyla yaşama geçirilemedi.
Şimdilerde başka art niyetlerin ürkek açıklamaları yapılıyor.
Birincisi İçişleri Bakanı Soylu’dan çıktı:
“15 Temmuz, fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs 2023, Türkiye’yi tasfiye etmeye yönelik hazırlıkların her birini bir araya getirerek oluşturabilecek siyasi darbe girişimidir”
İkinci ürkek açıklama ise eski TKP’nin serdengeçti militanı, sonrasının ultra liberali; günümüzün en yerli ve millileri arasında yer alan Başdanışman Mehmet Uçum’dan geldi:
“İktidar değişikliği tam bağımsızlığa darbe olur”
———————
Bu sözlerin kararsız oyları, tehdit yoluyla yanlarına çekmek için söylendiğini “sanmak” istiyorum.
Yani şunu demek istiyorlar; “Ey kararsızlar! Millet İttifakı’na vereceğiniz her oy kaosa verilmiş bir oydur. Şu veya bu şekilde darbeye yol açar!!!
Bu sözler Cumhurbaşkanı başdanışmanı ve emrinde hem polis hem de jandarma teşkilatı olan İçişleri Bakanı tarafından söylenmişse üzerinde önemle durulmalıdır.
İktidarın küçük ortağı MHP ise muhalefeti; batının oyuncağı, FETÖ ve PKK’nın destekçisi olarak çoktan ilan etti.
Erdoğan, Meral Akşener’i “bu başlangıç, daha neler göreceksin” diye tehdit de etmişti.
——————-
Bu sözlerle yetinilmiyor: Kiraz Kaymakamlığı, Kiraz İlçe Seçim Kuruluna bir yazı yazmış. Demiş ki, ‘İçişleri Bakanlığından gelen yazı uyarınca bana sonuç tutanaklarının birer örneklerini anlık olarak vereceksin.’
İlçe Seçim Kurulu ise Bakanlığın bu talebini reddetmiş.
Başkaca kaymakamlara da mutlaka göndermişlerdir. Oraların İlçe Seçim Kurullarının vermiş olduğu kararları bilemiyoruz.
Muharrem Erkek soruyor: Bakanlıkta paralel bir yapı mı var? Darbe mi planlanıyor?
——————-
Gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti, 14 Mayıs’ta bir kırılma anı yaşayacak.
Kimse 14 Mayıs’ı 15 Mayıs’a bağlayan gece neler olacağını kestiremiyor.
Edilen bu sözleri şimdilik çok az kişi yorumluyor.
Belki insanlar yorumlamaktan da çekiniyor.
Tahmin ediyorum Muhalefetin seçim gecesi ve sonrası bu olasılıklara karşı B planı vardır.
Ancak yine de iktidara şimdiden , “aklına bile getirme” uyarısının uygun bir üslupla yapılmasında sonsuz yarar olduğu görüşündeyim.