Trump’dan sonra dünyanın her tarafında “küçük” Trumplar çıktı. Trump “ben olsaydım Ukrayna harbi olmazdı, Gazze’de çatışma çıkmazdı “ diyor. Neyse ki, o varken Covid çıktı. Belki Trump zamanında büyük yangınlar ve depremler de olmaz !
Tarihçi-Sosyolog Amaury de Riencourt 1958’de yazdığı “Gelmekte olan Sezarlar” kitabında bundan sonraki otokratın Washington çıkacağını bilmişti. Ama Avrupa’da mantar gibi çıkan otokrat adaylarını görememişti.
Sovyetler Birliğinin çöküşünü takiben siyaset bilimci Francis Fukuyama (bana söylendiğine göre Fukuyama’nın babası Talas Amerikan okulunda hocalık yapmış, küçük Fukuyama da okulda dplaşırmış) “ End of History “yazısı ve sonraki kitabında artık dünyada liberal demokrasinin hakim olacağını yazmıştı. Olmadı şimdilik..” Fukuyama, tarihin evrimsel bir süreç olarak görülmesi gerektiğini ve bu anlamda tarihin sonunun, liberal demokrasinin tüm uluslar için nihai yönetim biçimi olduğu anlamına geldiğini savunur . Fukuyama’ya göre, Fransız Devrimi’nden bu yana , liberal demokrasinin, alternatiflerin herhangi birinden temelde daha iyi bir sistem (etik, politik, ekonomik) olduğu defalarca kanıtlanmıştır [ 3 ] ve bu nedenle ondan alternatif bir sisteme doğru bir ilerleme olamaz. Fukuyama, olayların gelecekte durmayacağını değil, gelecekte olacak tek şeyin ( totalitarizm geri dönse bile) demokrasinin uzun vadede giderek daha yaygın hale geleceği olduğunu iddia eder.”
Bütün otokratlar gibi, Trump da Amerika dışında kalan Avrupalıların demokrat ve düşünce hürriyeti olmadığını iddia ediyor. Ülkesinin artık demokrat ve hukuka saygılı olmadığını herhalde anlıyordur.
Trump ve yanındaki kasketi ile de patronunu taklide çalışan soytarı Musk belki de patronundan daha tehlikeli.
Avrupa’lı aşırı sağcılar Trump ve yardımcılarının kendilerini desteklemesinden memnunlar. Şunu anlamıyorlar. ABD yönetiminin kendilerini desteklemesi Avrupa Birliği’ni bölmek arzusundan geliyor. Trump yönetimi Avrupa’nın bir blok halinde olmasını istemiyor. Devletleri tek tek zorlaması daha kolay. Onun için aşırı sağcıları destekliyor. Onları entelektüel partner olarak görmesinden değil. Aşırı sağı eleştiren Almanlara kızıyor. Kendisi ABD’de Biden’a neler söyledi .Demokratları aşırı solcu ilan ettiğini unutuyor.
Avrupa seçimlerine Amerika müdahale etti. Görülmemiş şey.
Amerika büyük devletlere saygı duyuyor. Çin, Rusya, Hindistan ve tabii ikiz kardeşi İsrail.
Amerika Avrupa’yı anlayamaz. Dünyanın en güvenilir coğrafyasına oturmuş; bir tarafta Atlantik, öbür tarafta Pasifik ve de yer altı ve üstü verimli toprak. Amerika kurulmadan önce de Avrupa’da yerleşik milli devletler vardı. Kimi oturtsan Amerika’ya başarılı olur. Marifet değil.
Trump ,Avrupa’nın da kendisi gibi , Putin gibi olmasını istiyor. Amerika bugünkü sınırlarına savaşarak ulaştığı için belki Putin’i daha iyi anlıyor olabilir ! O sıralarda Başkan olsa idi belki Hitler’i de anlardı.
Trump Rusya’ya ve Putin’e toz kondurmadı. Rusya’nın Avrupa seçimlerine karışmadığını iddia ediyor. Trump 2016 seçimlerini Rus müdahalesi sayesinde kazandı. ABD istihbarat raporları böyle diyor. Neredeyse Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasını onaylayacak. Grönland’ı istemesinin gerekçesi Rusya’nın Ukrayna konusundaki tutumuna ve gerekçesine paralel.
Trump’ın Ukrayna ve lideri hakkında beyanlarına bakarsanız sanki Ukrayna’yı Putin’e hediye etmek istiyor !
Trump da iki asır öncesinin “kaçınılmaz kader” teorisini benimsemiş. Eski liderlerden en önemli farkı dini gerekçelerden esinlenmiyor.
Çocukluğumda her gördüğünü isteyenlere arsız derlerdi. Trump da öyle. Başkanlığı sırasında inşallah ülkemize gelmez. Ege ve Akdeniz sahillerini görürse “ben buraları Riviera yaparım” diyebilir.