Halkı kin ve nefrete Murat Övüç mü tahrik ediyor?

Her hafta birine piyangosu vuran halkı kin ve nefrete tahrik suçundan geçen hafta hapse kim girdi? Murat Övüç. Murat Övüç’ün her hafta çoğunluğunu başörtülü kadınların doldurduğu kadınlar matinelerinde oturanları halaya kaldırmak dışında halkı tahrik edebildiğini kimse görmedi. Ama stadyumlarda gerçekten halkı kin ve tahrik edenlere, onlara destek veren alfa erkeklere dokunmak kolay değil. Ama Murat Övüç’e dokunmak serbest ve maliyetsiz.

Bir tribün dolusu binlerce erkek dakikalarca 64 yaşında bir kadına o… diye küfrederek tezahürat ediyor

Dünyanın en ilkel kabilesinde bile böyle bir görüntü sasece tiksinti hissi uyandırıp kınanırken günlerdir “ama”lı cümlelerle meşrulaştırılıyor, siyasetçilerden gizli ve açık destekler alıyor ve başka tribünlere de yayılıyor.

Karşılıklı ve tehlikeli bir öfke kabartılıyor. 

Balkanlardaki ırkçı devletlerden, savaşlardan, Türklerin adlarını değiştiren Jivkov rejiminden, Belene kamplarından kaçıp bu Osmanlı şehrine sığınmış göçmenlerin şehri Bursa.

Böyle bir şehir 64 yaşında, torun sahibi bir kadına hep birlikte alanen küfreden bir grup lümpen erkekle sınanıyor günlerdir.

Peki neden? Ne alakası var Leyla Zana’nın orada? 

Karşımızda dört büyükler dışında şampiyon olmuş tek takım olan, sonra üçüncü lige kadar düşmüş, nihayet ikinci ligdeki ikinci grupta lider olan bir büyükşehir takımının bu yüzden epey gergin seyircisi var.

Daha önce Amedspor maçlarında Yeşilleri, beyaz torosları öven pankartlar da açmış bir akıl yönetiyor bu tribünleri. 

Ama artık Amedspor bir üst ligde. Bursalılar Bucaspor maçında küfretti Leyla Zana’ya. Çünkü Bursaspor’un en yakın rakibi Mardinspor. 

Yani aslında esas olarak ortada siyasi bir isyandan çok, Kürt rakiplerini kızdırmaya çalışan bir lümpen seyirci tepkisi var. 

Hadi diyelim, milliyetçiler, çözüm sürecinden de rahatsızlar diyelim. Demokratik haklarını kullanıp tepki göstermek istiyorlar.

O zaman binlerce cesur milliyetçi Bursaspor taraftarı için tepki gösterilecek listesinde çok sayıda isim var.

Mesela doğrudan süreci başlatan Erdoğan var, varsa cesaretleri süreçleri adı birleşmiş Bahçeli var mesela. 

Hatta Bursalı siyasetçiler de var bu sürece destek veren.

Mesela Bursapor’un başkanının babası eski bakan ve AK Parti Bursa Milletvekili Faruk Çelik var. 

Her zaman AK Parti standardının da üstünde bir demokrat olmuş bir isim.

2013’de bakanken kabinede Öcalan’la görüşülmesine ilk destek veren isim olduğu söylenir.

Artvinli bir Bursalı olarak Urfa milletvekilliği da yaptı. Urfa’nın en sevilen milletvekili olabilir.

O da sürece en başında net ve açık destek vermiş ender AK Partililerden biri:

“Ekim ayından beri iç cephemizi sağlamlaştırmaya dönük cesur bir girişim içindeyiz. Sayın Bahçeli ve Cumhurbaşkanımız gerekli iradeyi göstererek en zor olan ilk adımı attılar, karşılığı da geçtiğimiz hafta geldi. Bundan sonra yapılması gereken son günlerde gördüğümüz üzere AĞZI OLANIN KONUŞMASI DEĞİL sürecin içinde olanlara güven duyulmasıdır. Artık güvenlikçi politikalar gündemden çıkmalı enerjimiz dış tehditlere verilmeli. İçeride tek gündem kalkınma, refah, demokrasinin gelişimi olmalıdır.”

Ama cesur, Kurtlar Vadisi cendere Bursaspor taraftarı binlerce erkek, küfretmek için bir kadını seçti.

Uzun süredir ağzını bile açmamış, hiç bir siyasi pozisyonu olmayan, elinde hiç bir güç bulunmayan, Silvan’da bir köyde annesiyle yaşayan, 64 yaşında torun sahibi Leyla Zana’yı.

Hadi onu seçtiniz, derdiniz de siyasi bir tepki.

Mesela “terörist” diye bağırın “bölücü” diye bağırın. Yok hayır, 64 yaşında torun sahibi bir kadına cinsiyetçi, belaltı hakaret ettiler. 

Neden böyle yaptılar?

Çünkü yapabiliyorlar.

Binlerce erkek bir kadına hep beraber küfretmeyi süper alfa bir hareket sanıyorlar.

Çünkü hem maliyetsiz hem de amaçladıkları provokasyona uyuyor.

Leyla Zana gibi bir kadına küfredince karşı tarafı acıtacaklarını biliyorlar.

Pis bir iş yaparak verilmiş bir acı bu. 

Hem de başlarına bir şey gelmeyeceklerinden de eminler.

Nihayet kulübün başkanı AK Partili milletvekilinin işadamı oğlu bu küfrü “kısa sürdü” diye geciştirip, Bursaporumuza dokunamazsınız popülizmine bağladı konuyu.

Halbuki tam da böyle yaptığı için hiç de kısa sürmedi. Tepkilerle ve desteklerle yayılıyor.

Tribünleri karşısına almayı göze alamayınca, o tribünler Türkiye’yi tehlikeli bir gerginliğe sürükledi.

Yine de tüm bunlar stadyumlarda kalabilirdi. Binlercesi biraraya gelince küfrederek erkekliklerini tatmin eden taraftarların aşırı testesteron patlaması deyip geçilebilirdi. 

Ama esas büyük problem bundan sonra başlıyor.

Ülkenin yangınında bile yumurtasını pişirebilecek türden bir popülizmle malul siyasetçiler devreye girdi.

Sosyal medyada gördüğü yapay zeka fotoğraflara karşı bile Kuvayi milliye direnişi başlatmaya hazır profesör Ümit Özdağ, yangının üzerine gazoz şişesi döküverdi.

Ne de olsa o da halkı kin ve nefrete tahrik dalında profesyonel bir sporcu sayılır. 

Ama gerçekten tahrik edene kadar uslanmıyor. Büyük mülteci tehlikesi nedense bitiverince tekrar Kürtlere döndü yüzünü.

Sonra da yakınlarda CHP’ye geçmiş eski İYİ Partili, İmamoğlu’nun danışmanı İbrahim Özkan bu fırsatı değerlendirdi.

Bunun ucu bir kadına küfre varıyor diye bile bir saniye düşünmeden bunu yaptılar.

Lümpenlikle bir kol mesafesinde siyaset yapmayı, o tehlikeli dalgada sörf yapmayı bile göze alan bir muhaliflik bu.

Ülkede insanların toplanıp tepkilerini ortaya koyabileceği bir zemin pek kalmadı. İfade hürriyeti yerlerde. 

Ama bu tepkilerin yansıyacağı en tehlikeli yerler stadyumlar. Oradaki öfke, gerginlik, lümpenlik böyle ağır bir meseleyi kaldıramaz ve kimsenin istemediği patlamalara neden olabilir.

Halk gerçekten bu sefer kin ve nefrete tahrik edilebilir.

Neredeyse her hafta bu suçtan birileri tutuklanıyor.

Geçen haftalarda Enver Aysever, sağcılara hakaretten bu suçtan tutuklandı.

Ortada onun ortaokulda solculukla tanışmış birinin etmeyeceği türden laflarından tahrik olan tek bir sağcı bile yokken.

Peki, her hafta birine piyangosu vuran halkı kin ve nefrete tahrik suçundan geçen hafta hapse kim girdi? 

Murat Övüç.

3 yıl önceki başörtüsü ve epey kıratlık pırlanta yüzüğüyle çektiği bir Story tekrar dolaşımagirince o da halkı kin ne nefrete tahrik etmiş oldu. 

Muhtemelen rencide olacağı düşünülen herkesin gülüp geçtiği, sosyal medyada bu videoyu gören bir savcıdan başka kimseyi rencide etmemiş bir video bu. 

Murat Övüç’ün her hafta çoğunluğunu başörtülü kadınların doldurduğu kadınlar matinelerinde oturanları halaya kaldırmak dışında halkı tahrik edebildiğini zaten kimse görmedi. 

Ama stadyumlarda gerçekten halkı kin ve tahrik edenlere, onlara destek veren alfa erkekleredokunmak kolay değil. 

Ama Murat Övüç’e dokunmak serbest ve maliyetsiz. 

Geçmiş olsun Murat Övüç…

Önceki İçerikCHP’li Bakan, “Kürtçe” önerisini, depremzedeyle Kürtçe konuşan jandarma videosuyla savundu:“Vatandaşınızı Türkçe bilmiyorsa ‘yok saymak’ vicdani değildir”
Sonraki İçerikÖcalan: Gelinen aşamada özgürlük mücadelesi, ölümü çoğaltma değil, yaşamı örgütleme sanatıdır