ABD temel tezlerinden vazgeçmedi. Türkiye de PYD/YPG’yle ilgili itirazlarını seslendirmeyi sürdürdü. “Fetullah Gülen’i teslim edin” mesajı verildi. Türkiye açısından bakarsak, “güvenli bölge”yi meşrulaştırmak noktasında bir adım daha atılmış oldu. Aslında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gezisi bir yönüyle baktığımız zaman temelde bir değişikliğe neden olmadı. Taraflar, tezlerinin arkasında durdular. Peki “gezi başarısız oldu” diyenler hangi açıdan bakıyorlar? Bir kere, ABD ile Türkiye arasında özellikle Kürt meselesinde ciddi yaklaşım farkları var.
Türkiye bunu PKK/PYD diye tarif etse de, dünya Kürt meselesi olarak adlandırmayı sürdürüyor. Bir süre önce, Suriye'den çekildiğini söyleyen ABD iç kamuoyunun tepkisi sonucu bölgeye dönüş yaptığını ilan etti. ABD bölgede PYD/YPG’ye dayandığına göre, Türkiye ile “zıt noktalarda” olduğu bile söylenebilir. ABD bu siyasetini değiştirmeyeceğini bir kere daha teyit etti.
Türkiye bu konuda Rusya’dan bir destek alabiliyor mu? Hayır. Geriye bir tek İran kalıyor. Ancak İran'la Ankara arasında Şam rejiminin kaderi konusunda anlaşmazlık var. Türkiye'nin dünyaya kabul ettirebildiği konu mülteciler meselesi. Bu noktada büyük yük üstlendiğini herkes itiraf ediyor. ABD ile de bu bağlamda bir mutabakat sağlanmış durumda.
Şam rejimiyle sorunlar
Öte yandan, Şam rejimiyle önümüzdeki dönemde yeni sorunlar çıkacağı görülüyor. Esad rejimi, Türkiye ile ilişkiler gündeme gelince, “Tabii görüşürüz” dedikten hemen sonra ekliyor:
“Topraklarımızdaki askerlerini çeksin…” Bu konuda Rusya’nın da desteğini alıyor. Yani durum ciddi. Neticeten, Suriye’de yeni bir statüko oluşuyor. Bu statüko içinde Kürtlerin yeri ne olacak? Görülen o ki, “bağımsız Kürt devleti”ne (şimdilik) kapı açılmıyor. Irak benzeri bir çözüme daha yatkın bir konsensüs oluşuyor. Rusya ve Amerika’ya Avrupa’yı da eklersek, Suriye’de PYD/YPG’ye desteğin sürdüğünü söyleyebiliyoruz. İsrail de bu desteğin örgütlenmesi içinde.
ABD kamuoyu ve Trump
ABD, Türkiye’ye silah satmak ve Batı kampı içinde kalmasını sağlamak amacıyla, en azından Başkan nezdinde bir özen gösteriyor. Bu aleyhte bir iç kamuoyuna rağmen sürüyor. Son görüşme; meselelerin masa başında çözülmesi, diyalog yolunun sürdürülmesi, silahların susması açısından esas itibarıyla olumlu olmuştur. Her iki ülkenin de gerilimi azaltacak bir adım attığı söylenebilir. Siyaset yoluna devam edecek.