Ana SayfaYazarlarAteş ve buz

Ateş ve buz

Ateş ve buz

 

Bazen yer ağlarken, gök

Elini çehresine siper edip gülüyor,

Bazen de gök ağlarken

Çalıp söylüyor, gülüp bayram ediyor yer.

 

Ama gülmek haram

Bizim buralarda fukara analara

Ve yufka yürekli şairlere;

Onlar gökle de ağlıyorlar, yerle de.

 

Tatlı uyku da haram,

Havarsız rüyalar da haram onlara.

Yıkıntıların altında kalmış çünkü onların

Uykuları da, rüyaları da,

 

Yıkıntıları altında, – Bizim buralarda

Kendini her üç beş yılda bir yıkıp,

Arsasına bir başka gece kondu dikmekten

Usanmayan bir insanlığın…

 

Şimdi uykuda gezer gibi dolaşıp duruyorlar

O analar da, o şairler de

Ağıtlarla, şivanlarla kendi derunlarında,

Kendi içlerinin sokaklarında

Ve sizin içinizin sokaklarında…

 

Bazen yakın ve sisli,

Bazen uzak ve büyük bir gelecekte

Tanrı’yı arıyorlar,

Evet, O’nu, O’nun yüzünü,

Ateşle buzun barışını yani,

En büyük sanatını hem yerin, hem göğün,

En büyük sevdasını

Hem aklın, hem gönlün…

 

Peki, nerde o mucize, peki, nerede?

Aklın yedi kat üstünde mi?

Kalbin yedi kat dibinde mi?

Çıkışı olmayan dehlizlerde mi?

Kıyısı olmayan denizlerde mi?

 

10 Eylül 2015

‘Yoksullar ve Yalnızlar İçin

Tezler’  Kitabı

 

 

- Advertisment -