İstanbul’un Üsküdar ilçesinde Mimar Sinan tarafından 1580 yılında inşa edilen Şemsi Paşa Camii’nin önündeki zemin genişletme çalışması yeniden başlatıldı.
Çalışma, 2017’de Kadir Topbaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, tarihi yapının deniz tarafındaki ön kısmına kazık çakılarak başlatılmıştı. Çakılan kazıklar sebebiyle caminin duvarlarında çatlaklar meydana gelmiş, bu da tepkilere sebep olmuştu. Gelen eleştiriler ve oluşan kamuoyu baskısı ile çalışmalar durdurulmuş, rafa kaldırılmıştı.
Aradan geçen dört yılın ardından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanlığı koltuğuna Ekrem İmamoğlu’nun oturmasına rağmen, halk arasında ‘Kuşkonmaz Camii’ olarak da bilinen tarihi caminin önünde zemin genişletme çalışmaları yeniden başlatıldı.
İBB: “Şemsi Paşa Camii, ‘yalı cami’ olma özelliğini kaybetmeyecek”
Projeyle ilgili bir açıklama yayımlayan İBB, yeni proje ile eserin ‘yalı camisi’ olma özelliğinin korunacağını iddia etti. Üsküdar Şemsi Paşa Camii’nin denizle ilişkisini koparan 2015 tarihli projenin iptal edildiği, caminin ‘yalı cami’ özelliğini sürdürebilmesi için deniz yönünde sökülüp takılabilen çelik konsol sistemi uygulamasının başlatıldığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İstanbul’un yalı camilerinden olan tarihi Şemsi Paşa Camii’nin deniz tarafına, 2015 yılındaki İBB yönetimi tarafından dolgu yapılması kararlaştırılmış, kurul onayı ile 2016 yılında çalışmalara başlanmıştı. Yine o dönem, uygulama sırasında denize çakılan kazıklar nedeniyle, tarihi caminin beden duvarlarında çatlaklar oluşmuş, yapı hasar görmüştü. Proje, deniz yönündeki dolgu ve camide meydana gelen hasarlar nedeniyle oluşan kamuoyu tepkisi üzerine durdurulmuştu.
“Ardından, meydanın şantiye görünümünden kurtulması amacıyla revize projeler hazırlanmış ve 20 metrelik deniz dolgusu, 10 metreye düşürülmüştü. Bu proje de 8 Ocak 2020 tarihinde koruma kurulu tarafından onaylanmıştı. Ancak yeni İBB yönetimi, bu projeyi, denize dolgu yapılması ve tarihi caminin denizle ilişkisini bozması nedeniyle devam ettirmedi. İBB bu projenin yerine, deniz dolgusu yapılmadan, yayaların deniz yönünden geçişlerini emniyetli şekilde sağlayacakları, aynı zamanda caminin yalı özelliğini sürdürecek çelik konsol sistemi uygulamasını başlattı.
“Deniz yönünde sökülüp takılabilen, istenildiği zaman yapıdan uzaklaştırılabilen çelik yapı sayesinde, tarihi caminin başlangıçta 10 metre olan dolgusu yapılmamış, sadece 2,5 metrelik ahşap yüzeye sahip, güvenli yaya geçişini sağlayacak bir uygulama amaçlanmıştır. Bu uygulama sayesinde, tarihi dokuya ağır ve sert zemin uygulaması yapılmayarak doku bütünlüğü de sağlanıyor. Ayrıca, denizin dolgulanması için kazık sistemi yapılmayarak, tarihi caminin daha önce yaşadığı gibi sarsıntılarla çatlaması ve geri dönüşü olmayacak hasarlara uğraması da engelleniyor.”
Çalışmaların yeniden başlamasını protesto etmek için dün (8 Ocak) Şemsi Paşa Camii önünde toplanan bir grup basın açıklaması yaptı.
“Eğer bu projede inat edilirse…”
Açıklamayı okuyan Figen Küçüksezer şunları söyledi:
“Şemsi Paşa Külliyesi, bir Mimar Sinan eseri ve bir yalı külliyesidir. Beş yüz yıldır koruduğu bu özelliği son dört yıldır tehlike altındadır. Bu nadide eseri koruması gerekenler, karar alıcılar, görevlerini yerine getirmedikleri için bugün burada onlara vazifelerini hatırlatmak için toplandık. Mimar Sinan’ın Üsküdar sahiline ustalıkla yerleştirdiği bu özel yapının denizle olan bağlarını kesmek kabul edilemeyecek bir kent suçudur. İstanbul gibi bir şehrin tarihi topografyasını böyle pervasızca değiştirme cüreti ürkütücü. Şemsi Paşa Külliyesi’nin denizle bağını kesmemek, hususiyetini korumak için dört yıldır mücadele ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 2017’de ‘Üsküdar Meydan Düzenleme’ projesi kapsamında Şemsipaşa Camii’nin önüne demir kazıklar çaktı. Bu kazıklar yapıda çatlaklara, tahribata yol açtı. Bugün burada toplanan biz Üsküdarlılar, dört yıl önce de semtin hafızasına sahip çıkmak için buradaydık. Bu projenin başladığı günden beri İstanbul’u seven, kültürel varlıkların gelecek kuşaklara aktarılmasını arzu eden herkes bu tahribata karşı sesini yükseltiyor. Fakat yetkililer, tepkilere rağmen Şemsi Paşa Külliyesi’ne verilen zararı görmezden gelmeye devam ediyor. Bu örnekte de görüp yaşadığımız ‘oldu bitticilik’ ve ‘bizden iyi mi bileceksiniz’ tavrı, şehrimizi beton çölüne çevirmiştir. Oysa Üsküdar ve İstanbul bir kısım yetki sahibinin keyfine göre şekillendirilemeyecek kadar eşsiz bir doğal ve tarihi güzelliğe sahiptir.
“Tarihi, insanı, Üsküdar’ın dokusunu, bu semtin kendine has kimliğini yok sayan bu meydan projesi itirazlara rağmen uygulandı, hiç değilse Şemsi Paşa Külliyesi’ni bunun dışında tutun. Bir Mimar Sinan eserini görmezden gelen, aklına eseni yapan bir mimari, şehircilik ve belediyecilik anlayışını kabul etmiyoruz. Bizler ‘Kuşkonmaz Camii’mizin tahrip olmamasını ve çocuklarımıza, torunlarımıza da miras kalmasını istiyoruz. İstanbul gibi üç imparatorluğa başkent olmuş kadim bir şehirde geçmişi, tarihi, geleneksel mimariyi silip yok edecek kararlar alınamaz. Zaten pek çoğunu kaybettiğimiz kültür varlıklarımız korunmalı, onları çevreleyen alanlarda, konunun uzmanlarının görüşü ışığında, halkın katılımı ve desteğiyle planlama yapılmalıdır.
“Şemsi Paşa Külliyesi için yükselen sesimizi duyun, oldu bittiye getirmeyin, bu yanlıştan dönün. Bu proje durdurulmalı, Şemsi Paşa Külliyesi’ne zarar verecek her tür eklemeden vazgeçilmeli, cami denizden koparılmamalı, beton ve çelikle kuşatılmamalı, görüntü kirliliğine yol açan demir kazıklar kesilmelidir. Eğer bu projede inat edilirse Üsküdar’ın kültürel mirasına, kent belleğine telafisi olmayan bir zarar verilecektir. Buradan yetkililere sesleniyoruz: Gelin bu yanlıştan vazgeçin, Şemsi Paşa Camii’ne dokunmayın.”