Başörtüsü mücadelesinin öncü kuruluşlarından AYSİT’in (Anadolu’dan Yeryüzüne Kadın Sivil Toplum Kuruluşları Vakfı) Başkanı Serpil Balat’ın, önceki gün TBMM Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonu’ndaki konuşmasını paylaşmak istiyorum.
Balat’ın İstanbul Sözleşmesi’ni savunan sözleri aynen şöyle: “(Sözleşme) Bugüne kadar öldürülmüş binlerce kadına vefa, şiddet gören kadınlara bir teminattı.
Feshedilmiş olmasının şaşkınlığını yaşıyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin fesih sürecini yaşayarak siyasi mühendislik nasıl yapılır, onu da tecrübe etmiş olduk. Bazı siyasiler algı operasyonu konusunda uzman olan bazı akademisyenlerle işbirliği yaparak süreci başlattı. Oluşturulan ekip, STK, il il dolaşarak İstanbul Sözleşmesi’nin aileyi yıktığını anlattı. Bazı milletvekilleri ve parti başkanlarıyla görüşerek destek toplamışlardır.
‘Fe Eyne Tezhebün’ diyoruz, bu gidişat nereye? İstanbul Sözleşmesi kaldırılsa da kadına yönelik şiddetle ilgili kazanımlardan geri adım atılmamasını talep ediyoruz.” Meclis Komsiyonu’ndaki bu net ve açık tutum, iktidar partisinin milletvekilleri arasında bir şaşkınlık yaratmış ve Balat’a tepki göstermişlerdir. AK Partili kadınların kurduğu kadın kuruluşlarının temsilcisi Balat’ın sözleri, çok netti. Bu tartışma, sorunun iktidar muhalefet sorunu olmasının ötesinde, bir erkek egemenliği sorunu olduğunu bir kez daha gösterdi. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin asıl nedeni, iktidar partisi içindeki erkek egemen zihniyetin ayağa kalkmasıydı.
AYSİT Başkanı Balat bunu dile getirince, sözü kesilmek istendi. Balat kendisini susturmak isteyenlere karşı şöyle tepki gösterdi: “Ben bir AK Parti seçmeniyim hatta ‘yandaş’ denebilecek kadar AK Partili biri olarak konuşuyorum. 2023 seçimlerini çok önemsediğim için burada bu eleştiriyi size getiriyorum ama görüyorum ki siz bizlerden daha öfkelisiniz yani öfke bize düşer, sakinlik size düşer.
Vekillerimizi çok tepkisel buldum, bizi çağırdınız ama ‘Onu konuşamazsınız’ diyorsunuz, ‘Bunu konuşamazsınız’ diyorsunuz.” Bu kadın tepkisi, iktidarın içinden geliyor. Bugüne kadar AK Parti’ye seçim kazandırmak için çalışan kadınlar öfkeliydi. AK Parti’nin toplumsal destek elde etmesinde büyük rol oynamışlardı. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması hayal kırıklığına yol açmıştı.