Atilla Aytemur, serbestiyet.com sitesindeki yazısında, ülkemiz solundaki değişik örgütlerin Ukrayna’nın işgali konusundaki tutumlarını incelemiş. Bir-iki grup hariç, ‘işgal’ sözcüğünü bile telaffuz etmek istememişler. Gösterilerden birisindeki slogan, artık gerçeklikten kopuşun tavan yaptığını gösteriyor. İşte bir solcu grubumuzun Putin’e destek veren pankartında yazanlar: “Kahrolsun milliyetçi faşist Ukrayna rejimi.”
Mazlum ve Sosyalizm
Sosyalizmle, solculukla, Putin’in işgalci rejimini desteklemek arasındaki bağı anlamak istiyorum. Putin, komünist ya da sosyalist değil. Lenin’i Ukrayna’nın ayrı bir ülke haline gelmesine sebep olduğu iddiasıyla suçluyor ve Lenin’e hakaret yağdırıyor. Putin, tam anlamıyla bir despot. Çarlık Rusyası’ndaki ya da Sovyetler Birliği dönemindeki sınırları yeniden ele geçirmek istiyor. Dışarıda yayılmacı, içeride zorba.
Ülkede ifade özgürlüğünün kırıntısını bırakmadı. Muhalefet edeni eziyor. Serbest seçim yok. Ukrayna, normal bir havada yapılmış bir seçimde yüzde 74 oy almış bir başkan tarafından yönetiliyor. Halkın iradesi onun yanında. Zaten Rus işgali başladıktan sonra Ukrayna, Zelenskiy’nin etrafında toplandı. Dünyanın gözü önünde, topraklarını, ülkelerini, bağımsızlıklarını savunuyorlar.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra birçok ülke Avrupa Birliği’ni ve NATO üyeliğini tercih etti. O sırada mecali olmayan Moskova bunlara pek sesini çıkaramadı. Putin işbaşına gelince, önce ülkede demokrasi yolunda atılan adımları temizledi. Seçim sistemini şahsileştirdi, tek adam olmasının önündeki bütün yasal engelleri kaldırdı. Muhalifleri bazen öldürerek, bazen hapse atarak susturdu.
Toplumu baskı altına aldı. Bunları yaparken, Batı kampına yönelen ve kendi hegemonya alanı içinde gördüğü devletleri, daha ileri giderek İsveç ve Finlandiya gibi Batı kampı içindeki devletleri tehdit etti. Ukrayna işgali karşısında dehşete düşen İsveç, NATO üyesi olmaya yönelik bir eğilim ifade edince, Moskova sesini yükseltti. “Bedelini ödersin” diyerek, üzerinde askeri uçaklar uçurdu.
Sosyalist teorinin ana teması eşitlik ve adalettir. Sosyalizm, halklar üzerindeki sömürüyü ortadan kaldırmayı, ezilenlerin yönettiği bir dünyayı kurabilmeyi önüne hedef olarak koyar. Solculardan birisi diyor ki, “Putin haklı…Ya saldırıya uğrarsa!”