Soruşturmanın şüphelileri arasında, FETÖ soruşturmaları kapsamında uzun süredir firari olan Adem Yavuz Arslan, Bülent Korucu, Emre Uslu, Tarık Toros, Said Sefa gibi isimlerin de yer alması dikkat çekiyor.
Soruşturma şüphelileri arasında bulunan gazeteci Cengizhan Çelik, Serbestiyet’e yaptığı açıklamada bir buçuk ay kadar önce Serhat Albayrak’ın hakkındaki bir şikâyeti için adliyeye gittiğinde, Kaplan’ın şikayetiyle başlayan soruşturmadan tesadüfen haberdar olduğunu söyledi. Çelik, dün (6 Mayıs) ifadeye çağrıldığını ve Pazartesi günü ifadeye vermeye gideceğini belirtti.
Hilal Kaplan ve eşi Süheyb Öğüt’ün, kendisi hakkında daha önce de; kamuoyunda Süheyb Öğüt’e ait olarak bilinen “Boshporus Global” firmasına “Pelikancı demekle suçlandığı bir şikâyet dilekçesi” verdiğini belirten Çelik şöyle konuştu:
“Hilal Kaplan ve Süheyb Öğüt benimle ilgili daha önce şikayetçi oldular. Türk yargısı tarafından ciddiye alınmadı. Şimdi ‘terör ve organize suç’tan bir şikayet… Hilal Kaplan ve eşi yargıyı bizim üzerimizde bir silah olarak kullanmaya çalışıyor. Ahmet Şık, Aydın Ünal gibi birbiriyle hiç alakası olmayan isimler aynı soruşturmada. Organize suç, bir hiyerarşi gerektirir. Organize suç işleyenlerin birbiriyle irtibatlı olması gerekir. Bu soruşturma şüphelilerinden yüzde doksan beşini hayatımda bir kere bile görmedim.”
Aynı soruşturmanın şüphelileri arasında “FETÖ”ye yakınlığıyla bilinen firari isimlerin bulunmasından rahatsızlığını dile getiren Çelik sözlerine şöyle devam etti:
“14 yıllık mesleki kariyerim boyunca FETÖ’yle ilgili tutumum bellidir. Onlar birlikte maklubelere kaşık açarken, ‘hocaefendilerine’ saygı sunarken ben bunlara itirazımı sürekli olarak gösteriyordum.
Temel iddiaları şu: ‘FETÖ’cüler bize “Pelikancı” diyor. Bu isimler de bize “Pelikancı” diyor’. Bu şekilde bizim için de ‘FETÖ’nün propagandası yapıyorlar’ gibi bir sonuca varmaya çalışıyorlar. Ne kadar kişisel husumetli oldukları insan varsa onları bir potaya koyuyorlar. Bu taktik FETÖ taktiğidir.”