Oral Çalışlar

Ayasofya tartışması

İslamcıların siyaset alanına çıkıp etkili bir aktör haline dönüşmeleri çoğulculuk adına bir kazanımdı. Ancak laik kesimin kaygılarına daha çok özen gösterilmeli. “Öteki”nin tepkileri umursanmalı. Yeni bir toplumsal uzlaşma ancak gerçek demokrasi ve fikir özgürlüğü temelinde sağlanabilir.

Eşcinselle ne alıp veremediğiniz var…

Tüm cinsel kimlik ve yönelimlere eşit yaklaşım en temel insan hakkı değil mi? İnsanlığın en eski tarihlerinden beri eşcinsellik bir gerçeklik. Bazı toplumlar ve bazı dönemlerde bu yönelim, tarihin bazı dönemlerinde ağır baskılara maruz kaldı.

Suç seçmende mi? Yoksa!…

Yenilmez sanılan çokça parti, çokça lider halkın oylarıyla tarihe karışıp gitmiştir. Geçen yıl yapılan 30 Mart yerel seçimleri, iktidar partisine ciddi bir ihtar oldu. Özellikle, tekrarlanan İstanbul seçimlerinden sonra, bu halkın, bu seçmenin “adalet”, “hakkaniyet” duygularının ne kadar güçlü olduğunu görebildik.

CHP Kurultayı neden önemli?

CHP, yüzde 25-30 bandındaki oylarıyla tek başına iktidar olabilir mi? Ancak bir muhalefet cephesi içinde en büyük ortak olarak bir rol oynayabilir. Muhalefet cephesini iktidara taşıyacak bir cephe oluşturmanın sorumluluğu en başta CHP yönetiminin omuzlarında.

‘Özgürlükçü’ değil ‘güvenlikçi’

İktidar partisi devlete egemen olurken, “devletçi zihniyet” de aynı oranda iktidar partisine sirayet etti. “Devletçilik” kapsamlı ve birçok yöne “çekilebilecek” soyut bir kavram. Bizim meselemiz ise devlet-toplum ilişkisinde nasıl bir tavır izlendiği/izleneceği.

Özgürlükçü söylemden yasak savunuculuğuna…

AK Parti iktidarı öncesi dönemlerde; işkence ve hak ihlalleri nedeniyle Türkiye’yi eleştiren ülkelere, dönemin iktidarları benzer tepkiler gösterirdi. “İç işlerimize karışamazsınız, başlarım sizin insan haklarınızdan” diye kestirip atarlardı. AK Parti iktidara gelirken, içe kapanmacı, hak ihlallerini savunan zihniyete karşı olduğunu belirtmişti.

Renklerden ‘tehlike’ üretmek

Bir ülke, demokrasiden ne ölçüde uzaksa, LGBT konusunda da o kadar baskıcıdır. Bunu dünya ölçeğinde yapılmış araştırmalar gösteriyor. Bir iktidar partisi yetkilisi olarak Hamza Dağ’ın, bu kesime yönelik dışlayıcı tavrı, kendince bir siyasi çıkış. Bu konuda toplumdaki önyargılara hitap ederek siyasi destek sağlamayı umuyor gibi görünüyor.

Neden ilerleyemiyoruz neden patinaj yapıyoruz?

Laiklerle dindarlar arasında, umulan oranda uzlaşma gerçekleşmedi, iletişim kanalları umulan oranda açılmadı. Kimlikler üstünden kutuplaşma arttı. Bununla birlikte, şu anki ana eğilim, laik-dindar çekişmesinin tırmanmasından yana değil. Son dönemde, bir yandan kimlik siyaseti pompalanırken, tam tersini savunan kişilerin de ilgi gördüğü, hatta yükselişe geçtiği söylenebilir.

Adalet Ağaoğlu

Ön yargılara, mahalle baskısına aldırmaz, inandığını söylemekten çekinmezdi. Başörtüsü yasağına da karşıydı, anadilde eğitimin engellenmesine de... Son dönemde yaşanan baskıları da eleştiriyordu. Çifte standartlı değildi.

15 Temmuz’dan ders çıkarmak…

Hepimizin iyi bildiği gibi; darbe, demokrasisi gelişmiş ülkelerde değil, demokrasiyle despotizm arasında sıkışıp kalmış ülkelerde ortaya çıkan bir olgu. Ordusu, polisi, yargısı siyasallaşmış ülkelerde, yani özürlü demokrasilerde, darbeciler her zaman daha avantajlılar.

Ayasofya dünya kültürüdür

Türkiye’nin egemen bir devlet olduğunu kanıtlamaya ihtiyacının olduğunu düşünmüyorum. Çoğunluğu Hıristiyan olan Batı dünyasıyla (ve ayrıca Ortodoks Rusya’yla) gerilim içine girmeye ihtiyacımız yok. Ayasofya, bir mahkeme kararıyla çözümlenip geride bırakılabilecek kadar sıradan bir mesele değil. 1934’te Ayasofya’yı müze yapan irade siyasiydi.

Seçim ortamına girdik mi?

Barolar Kanunu değişiyor. İstanbul Sözleşmesi kaldırılmak isteniyor. Kadınların şiddete karşı korunması noktasında elde edilen yasal kazanımlardan geri dönülüyor. Ayasofya’nın ibadete açılmasına hazırlık yapılıyor. Seçim...

Erkekler bu sözleşmeyi hiç sevmedi

Türkiye’nin kadın cinayetleri konusundaki karnesi korkunç. Sadece geçtiğimiz Haziran’da 27 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. 2019 yılında 474 kadını cinayete kurban verdik. 2018 yılında yasaya dayanarak 83 bin kadın başvurdu, 11 bin kadının başvurusu reddedildi. Koruma kararlarının bile kadınları koruyamadığını biliyoruz. Ancak yasanın varlığı, kadınlar için bir dayanak.

Z kuşağı geliyor

Hemen her kuşak, sonraki kuşak için kötü şeyler söyler. Beğenmez. “Ah bizim gençliğimiz yok muydu? O zor yoksulluk koşullarında neler yaptık. Günümüzdeki gençliğe bak....

Aleviler…

2 Temmuz 1993 Sivas katliamı ağır bir travma yarattı. 24 saat boyunca Pir Sultan Şenlikleri için şehre gelen insanların bir otelde yangından zehirlenerek yaşamlarını yitirmelerini acı içinde izledik. Bu katliam, Alevi kimliği üzerinde bir isyan ruhu oluşturdu, bir rönesans etkisi yaptı.

Emre Belözoğlu meselesi

Önümüzdeki sezonda büyük olasılıkla teknik yönetici olarak sahalarda olacak. Buraya kadar hoş-güzel ama bir de Emre’nin öteki yönü var... Sinirlerine hakim olamayıp, birçok kez takımını bir eksik bırakmaya neden olacak olaylara yol açmışlığı var. Takımın ceza almasına neden olacak hırçın tavırlar sergilemişliği var. Onun oynadığı maçlarda ikili bir ruh haline giriyoruz.

Dünya salgınla baş ediyor

Yetersiz su nedeniyle el yıkamak mümkün olmuyor. İnsanlar günlük ekmek paralarını kazanabilmek için virüsle hep yüz yüze çalışıyorlar. Meksika, vaka sayısının yüksekliğindeki oran, New York’taki veya en korkunç günlerindeki Kuzey İtalya’dan daha yüksek.

Uzun aradan sonra HDP ziyareti…

Meclis’teki sandalyelere göre; AK Parti-MHP ittifakı barolar konusundaki kanunu çıkarmaya yetecek çoğunluğa sahip. İsteseler kanunu bir günde çıkarabilirler. Ancak daha önce pek tanık olmadığımız bir yaklaşım söz konusu. “Çoklu baro” sistemine baro başkanlarının gösterdiği tepki, iktidar saflarında da kafa karışıklığı yarattı.

İstanbul’un taksileri…

Taksi meselesi İstanbulluların temel dertlerinden biri. Bu konunun çözülmesi, öncelikle belediyenin görevi olmakla birlikte, iktidarın da sorumluluğu. Bu sistem eninde sonunda değişecek.

Baroların meselesi bir savunma meselesidir

Hukuk alanındaki her türlü gelişme onları ilgilendirir. Bir anlamda “siyasetin hukuk alanında denetimi” görevini üstlenirler. Bu yazıyı yazdığım sırada protesto yürüyüşündeki 80 ilin baro başkanı Ankara girişinde durdurulmuştu. Hoş olmayan görüntüler medyaya yansıyordu.

7 kere gidip-gelen Demirel

Telefonum çaldı. Telefondaki ses “9. Cumhurbaşkanı arıyor” dediğinde önce “Acaba hangi Cumhurbaşkanı?” diye bir düşündüm. Süleyman Demirel’in sesiydi. “Başınız sağolsun Oral Bey. Bugün annenizle...

Elif ve Deniz LGS kapısında

Salgın günlerinde doktor anne ve babanın yokluğunu yaşadı. Çalışmasının karşılığını alamayacağı endişesi var. Çok seçenek var, başarırsın diyoruz.

İşçi ayaklanmasının 50. yılı

Sendikacılar bir gün önce Kadıköy’deki çatışmalarda polis ve işçilerden yaşamını kaybedenler olduğu için gösterilerin daha da yaygınlaşmasından endişelenmişler ve ikinci gün mümkün olduğu kadar çatışmayı önleyecek bir tutum içine girmişlerdi.

“HDP kapatılsın” diyenler

Kapatılmış partiler... Tutuklanmış yöneticiler… El konmuş yerel yönetimler... Yurtdışında yaşayan çok sayıda belediye başkanı ve milletvekili... Ne dersiniz? Bu tarihi tecrübe ve bu rakamlar ne anlam ifade ediyor? Kürt meselesinin çözümüne asıl karar verecek olan kitle ya da tayin edici olan işte bu seçmen kitlesi.

AYM Başkanı: Adil yargılanma hakkı ihlal ediliyor

Savunma hakkı. Bu ilkelerden birisi eksik olursa o davada adil yargılanma ilkesi ihlal edilmiş olacaktır. AYM Başkanı, (hukuk veya ceza) bireysel başvuruların yarısının adil yargılanma ilkesine aykırı olarak tesis edildiğini belirtiyor...

Ülkü Azrak için

Prof. Dr. Ülkü Azrak’ın ölüm haberini TV’ler bir iki cümlecikle geçiverdiler. O birkaç cümleyle geçiştirilmemesi gereken önemde bir bilim insanıydı. Almanya’dan yeni gelmişlerdi. Önce...

Stetoskop kulaklı doktor: Cemil Taşçıoğlu

Salgın dalgasının başında kaybettik Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’nu. Cemil’in ardından birçok kaybımız oldu. Cemil’in hastalandığı günlerde de sürekli bilgi aldığımız, haberleştiğimiz oğlu Onur Taşçıoğlu’yla...

Trump’ın “ahmak” valileri

“Göstericilerin hakkından gelin, yoksa ahmak görünürsünüz” yaklaşımı, Başkan Trump’a ait. Eyalet valileriyle bir telekonferans görüşmesinde, “Göstericileri 10 yıl hapse atın” diyen de Trump. Savcı da kendisi, hakim de kendisi... Otoriter liderlerin, otoriter iktidarların tipik yaklaşımı budur zaten. “Üç beş tanesini asacaksın?” deyişi çok evrensel olduğu kadar yerli ve milli bir deyiştir.

Rakel Dink’in yanındayız…

Tehdidi ciddiye alıyoruz. Rakel Dink ve vakfın avukatının yanındayız. Hükümeti daha güven verici önlemler almaya davet ediyoruz. İlk önceliğimiz, Rakel Dink’in korunması olmalı. Bu konuda gerekenler hemen yapılmalı. Irkçılığa, ayrımcılığa karşı durmalıyız.

Fatih modern bir hükümdar, Osmanlı modern bir imparatorluktu

Osmanlı konusunda iki tavırla yüz yüze geliyoruz: Birinci tavır; Osmanlı’yı başından beri kötüleyen, reddeden, gerici sayan modernist tutum. Oysa (en son dönemde bile) Osmanlı hanedanının üyeleri çağdaş dünyaya açık insanlardı. II. Abdülhamit baskıcı bir rejim kurmuştu. Öte yandan Türk ve Müslüman-Hanefi özelliği üzerinden bir ulus devlete giden adımların çoğu onun zamanında atıldı.