İhsan Bilgin

Mahcup yıldız kitapla döndü

Yazalı epey olmuştu da, Advocat’ın ayrılışıyla Fener yine gündeme taşınınca zamanı gelmiş oldu: ama yazıyı şimdi yayınlayınca Advocat sonrasıyla ilgili sessiz de kalmak olmaz. Başkanla ihtilafı Alex’i gerçekçi alternatif olmaktan çıkarınca, Zico ertesinin en başarılısı E.Yanal’ı da Trabzon bırakmayacağına göre, kalıyor geriye; zamanında o bizim, biz de onun kursaklarımızda kalmış olgun, tok ve tecrübeli, Fenerliliği su götürmez, yönetilme sorunu da yaşa[t]mamış bilge kişiliğiyle Pier van Hojdonk. İndigo-kitap Alex’in biyografisini çevirip Türkçe yayınladı. Sırf hayranları ve Fenerlilere değil, başlıca ihraç kaynaklarından biri futbolcu olan Brezilya futbol ortamını merak edenlere de hitap edecek, sürükleyici ve okunaklı iyi bir kitap. Tesadüf değil; yazarı Marcos Eduardo Neves nice biyografinin yanı sıra film senaryosu da yazmış tecrübeli bir yazar. Alex’in ailesinden futbol dünyasına hayatına değmiş herkesle konuşarak hazırlanmış. Bir yıldızın renkli yaşamı kadar, kişilikli bir insanın kendine yaklaştıran öyküsü. Socrates dergisinin de Şubat 2017 sayısı kapak konusu da Alex’di.

İcabında Plan

Hep plansızlığından yakındığımız İstanbul, 20. yüzyıl içinde kendisini yeniden üretememe eşiğine dayandığı zamanlarda o eşiğin üzerinden sıçrayacak hamleleri yapmayı başararak bugünlere gelebilmiştir. Güncel vesilelerle parça-parça değindiğim İstanbul yakın tarihine bu kez de yüzyıl perspektifli bir bütün olarak ve dönüm noktalarına işaret koyarak bakayım:

Bir fotoğrafın söyledikleri

Bir tramvay fotoğrafı, bir yüzyılın ulaşım tarihini anlatır mı? Benim gibi yarısının canlı tanığı eşliğinde, evet!..

Kavramlar resimsiz kalacak

Yeri eksik kalacak bir kayıp daha: Marx’ın, Nietsche’nin, Freud’un ressamı Yüksel Arslan: 2009-2010’da Santral-İstanbul’un artık dersane olan sergi binasında Levent Yılmaz küratörlüğünde bütün eserleri birarada sergilenmişti.

Unutmanın bedeli

Şaibeli referandum sonuçları da unutkanlıkla tamamen ilgisiz değil.

Belediye Sarayı

Şahsiyetli kamu yapısı İBB de tehdit altında: Medya ortamında itibarsızlaştırılması hayra alamet değil. İstanbul’un modern mimarlık kültürü ve görgüsüyle yoğurulup artık hafızalara da sinmiş nadir yapılarından olarak korumasız kalmamalı… Planlama kararı yanı sıra mimarisiyle de konu edeceğim.

Atilla Aksoy

Atilla’nın zamansız kaybı da reklamcılığın yakın tarihini düşündürecek.

Boğaziçi

Yüz yıl önce tenha, Elli yıl önce hala sükunet içinde bir yermiş Boğaz; yüzyılın her hamlesi değeriyle beraber ulaşılırlığını da artırdı. Yine alarm veriyor. Kulak verilmeli.

Galata-port: yapılan mı yapılmayan mı? Ya da “eller aya, biz yaya!” mı?

Yarım asırdır gündemde bir proje: Yapılacak olan 2 km’den az bir rıhtım düzenlemesiyle birkaç binanın restorasyonundan ibaret. Bu arada devlet ve sermaye bir müze yapmaktan öteye geçememişti zaten. Bir de üzerine kültür varlığı tescilli bir binayı yıktılar, başkaları da tehdit altında... Amsterdam, Hamburg, Londra, Barcelona kıyıları karşılaştırmasıyla...

Kadınların şenliği

İstiklal Caddesi ve çevresi son dönemin içki yasağı ve gece hayatına baskılar nedeniyle canlılığını iyice yitirmişti. Ama çok değil, 1980’lerde 12 Eylül baskılarına reaksiyonlardan...

Cürüm mü öncedir, karar mı?

İştar Gözaydın irtibatlandırılıp tutuklandığı fetö cemaatini 2009’da Anglo-Sakson yayını bir Routledge derlemesinde alenen gizli tehlike işareti “Truva atı”na benzetmiş. Bakalım hukukun “suç geçmiş zamana ilişkindir.” varsayımı işleyecek mi, yoksa karar cürümün önüne mi geçecek? Biyoloji yasak, fizik tehdit altındayken hukuk işler mi? Bekliyoruz.

Heyecan mı, endişe mi? İmgeler mi? Cami mi? Proje mi?

Rahat yok Maçka vadisi üzerine Boğaz yazımı da bitirmiştim ki bir de “Maçka Vadisi”nde konu gereği altı çizilmiş Taksim’e cami, resimleriyle düştü gündeme, bâri uçuk değil, vasat proje; müellifin hocası Leon Krier karşılaştırmasıyla :

Mimarlar ve Odaları hassas terazisini kaybetti: Ernur Kalender

Taksim camii yazısına noktayı koyamadan acı haber geldi: Ernur, hep çoğulcu karakterli bir kurum olmuş Mimarlar Odası’nın bu özelliğini içerip taşımış liderlerindendi.

Pendik Yüksek Hızlı Tren (YHT) Garı

Tren garları, sanayi devriminden beri kentlerin, başlıca performans göstergesi de olan yeni kapılarıydı. Yüksek hızlı tren (YHT) demiryolu seyahatine eşik atlatırken, garları yenilemenin de vesilesi oldu. İstanbul fuzuli köprü ve havaalanıyla meşgulken ücra köşeye ötelenmiş yeni garı kasaba otogarı gibi.

Maçka vadisi

Maçka Parkı bir tünel girişine kurban edilecekmiş. İktidardakiler Maçka vadisi ve Taksim’in modern İstanbul’un işleyişindeki kritik rolü anlamamakta ısrarlı. Tekrar deneyelim:

Anayasanın öznesi ?

İnsani ve sosyal rolünü seçmenliğe indirgeyen bir toplum sözleşmesi teklifiyle ilgilenmek zorunda mı insanlar?

Bir kavram, 2 vaka, 2 kitap

Toplum, siyaset ve sosyal mücadelelerle ilgililerin igilenmesi gereken iki kitap yayınlandı. İlki Paris Komünü, diğeri Fransız sosyal felsefeci ve tarihçi Michel Foucault’un Marx’la karşılaştırmalı analizi üzerine.

Mehmet Özhaseki’ye mektup

Sayın Bakan, Daha önce şahsınızla ilgili kanaat ve fikirlerimi kamuyla paylaştığımdan [ https://www.serbestiyet.com/yazarlar/ihsan-bilgin/mehmet-ozhaseki-691401 ] düşünülmemiş bir aydın refleksi ve/ya siyaseten muhalif görüşü diye değerlendirilmeyeceği cesaretiyle, gündemdeki Diyarbakır/Sur projeleri vesilesiyle, eski tecrübelerimi paylaşmak üzere doğrudan hitapla yazıyorum.

İlk kayıp

Ağız birliği edilmişçesine 2016’nın hayal kırıklıklarının telâfi yatırımı yapılan 2017 de  bir kayıpla açıldı. John Berger: günlük hayattan sanat/edebiyata, metinden görsele katıksız bir kültür...

Futbolda kuşaklar

Beşiktaş seyircisinin İbrahim Üzülmez’e jesti, son yarım yüzyılı film şeridi gibi geçirdi önümden.

İştar Gözaydın

Akademik dünyamızın bir aydın üyesi; hukukçu İştar Gözaydın da cezaevi tehdidiyle yüzyüze

Mal fetişizmi

Sosyal eşitsizlikleri belirli öznelerde ve nesnelerde sembolleştirmenin panzehiri Marksizmdir. Bu başıboş pleb hareketlerinden farkıdır. Mala-mülke el koymak kapitalist etiğe de uymaz. Bu eğilimin aydınları da kapsar hale gelmesi fikir/kanaat yasaklarından ayrı bir aydın düşmanlığıdır.

Hangi akıl

Dilimiz yakıştırmalarla deforme oldukça ortamımız da büyüyüp küçülmüş çocuklar yuvasına dönüşüyor.

Şemsi Paşa Külliyesi

Dolgu alanlarına katılmış Üsküdar-Şemsi Paşa rıhtımı sınırladığı külliyenin tipik ve atipik özellikleriyle aşırı hassasiyet gerektiren bir yer.

Anayasa değişmese?..

Anayasa değişmek zorunda mı? Değişmese ne olur? Başa saralım...

Algı yönetimi

Şu cam Moda-Hilton binasının en problemli yanı Kadıköy’de olmasına rağmen yakanın prestijli semti ismi konup Moda-Hilton denmesi eski adıyla “kandırma”, yenilenip profesyonelleşmiş adıyla “Algı Yönetimi” mahsulü olması değil…

Fidel de yok

Dünyayı değiştirmiş son efsaneydi, Lenin’in Sovyet devrimi gibi ilk, Mao’nun Çin’i gibi milyarı telaffuz ettiren kitlesellikte değildi belki ama emperyal Amerika’yı en ağır şoku yaşatarak hareketsiz bırakıp foyalarını dökmeye zorlamış sosyal/siyasal vaka Küba devriminin lideriydi.

Trump nedir?

Neo-liberal kapitalizmin dışladığı kitleler küreselleşmenin nimetlerinden faydalanan yeni-burjuvaların değerleri sandıkları “siyaseten doğru”da ifadesini bulan demokratik-hümanizan değerleri de o piyasanın maddi değerleri gibi ulaşılmaz sanıyor. Sadece Trump değil, Türkiyeli popülist politikacılar da o burjuva sınıfıyla yanlışlıkla kendisine iliştirilmiş ideolojinin aralığına oynayarak dışlanmışları, sesleri olduğuna inandırarak siyaset yapıyor…

Müteahhit

Davos adıyla bilinen ve siyasetle iş dünyalarını her yıl buluşturan Dünya ekonomik forumu Enka Holding kurucu lideri Şarık Tara’ya “Business Statesman” “İş Dünyası-Devlet Adamı” ödülü vermiş. Sadece değişen zamanlara uyum sağlamakla olmaz. Adından bile belli ki: sektörlerin iş dünyalarıyla devletlerin siyasi dünyaları ara yüzlerinde oynanmış rolün, alınmış pozisyonun takdiri bu.

Leonard Cohen de artık yok

Dünya en olgun ve bilge seslerinden birini yitirdi.