Manşet

Kimdi, ne yaptı, niye yaptı Hrant?

O dönemin hassasiyetleri, dengeleri, mücadeleleri, ortak demokratik zihniyeti neydi? Hangi olaylarla, tartışmalarla, mücadelelerle kuşatılmıştı? Hrant’ı yerli yerine oturmak, hatta neden öldürüldüğünü anlamak bakımından bu sorular da önemlidir. Ne var ki, Türkiye’de yerleşik “post mortem” bir siyasi bakış alışkanlığı, bir siyasi kopuş kültürü var. Dönemler, bir öncekileri karalayarak, sil baştan ve kopuş içinde ele alınırlar. Özellikle genç nesiller bakımından geçerlidir bu. Oysa, bu bakış, hayatın akışına terstir. Özellikle siyaset, siyasi mücadeleler söz konusuyla… 2004-2007 arası Türkiye bakımından özel bir sayfayı oluşturan dönem bunu iyi özetler.

Türkiye’nin Lahey’e başvurma hakkı var mı yok mu?

Elif Çakır yazdı: Bana ulaşan AK Partili bazı hukukçu siyasetçiler “Türkiye Uluslararası Adalet Divanı’nın zorunlu yargı yetkisini tanımadığı” için Güney Afrika gibi dava açamayacağını söylüyor. Ama hukukçulara göre bu doğru değil. Prof. Dr. Adem Sözüer: “Türkiye gibi Güney Afrika da zorunlu yargı yetkisini kabul etmeyen ülkelerden. Ama Türkiye ve Güney Afrika soykırım sözleşmesini onayladı. Dolayısıyla Türkiye de divana başvurabilir ya da Güney Afrika'nın yanında davaya müdahil olabilir.” Uluslararası Hukukçu Deniz Baran: “Türkiye, 1950’de şerh koymadan imzaladığı Soykırım Sözleşmesi kaynaklı bir ihlal olduğu iddiasıyla dava açabilir”. Mustafa Yeneroğlu: “Türkiye bugün dahi bu davaya müdahil olabilir”

“Rüşvet çarkı” mektubunu yazan Başsavcı Yargıtay’a çekilmişti: Yerine Antalya Başsavcısı geldi

HSK’ya yazdığı “rüşvet çarkı” mektubuyla gündeme gelen İstanbul Anadolu Başsavcısı İsmail Uçar’ın Yargıtay üyeliğine seçilmesinin ardından yerine Antalya Başsavcısı Zafer Koç atandı. Yine Yargıtay üyesi olan ve Sinan Ateş soruşturmasıyla ilgili haberlerde öne çıkan Ankara Başsavcısı Ahmet Akça’nın yerine de Ankara Batı Başsavcısı Gökhan Karaköse atandı. Yargıtay üyeliğine seçilen bir diğer isim Adalet Bakan Yardımcısı Hasan Yılmaz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekiliyken SBK Holding’e konan tedbir kararını kaldırttığı ve Korkmaz’ın kaçmasına neden olduğu iddiaları ortaya atılmıştı.

ÇEVİRİ | Haaretz yazarı Gideon Levy yazdı: Gazze’de yaşananlar soykırım değilse nedir?!

İsrail medyası, Lahey'de bizleri temsil eden yargı ekibi için takdir dolu methiyeler yağdırdı. Aynı medya İsraillilerin İngilizcesinden daha iyi bir İngilizce ile sunulan ve bir propaganda içeriğinden ziyade gerçeklere dayanan Güney Afrika'nın pozisyonunu ise neredeyse hiç haber yapmadı. İsrail savunma timinin başındaki Profesör Malcolm Shaw'ın "İsrail'in eylemleri orantılıdır ve sadece silahlı kuvvetleri hedef almaktadır" sözlerine ne demeli peki? Shaw’ın iddiaları doğru ise tüm dünyanın şahit olduğu gerçeklik bir yalan olsa gerek. Böylesi bir yıkımda orantı olabilir mi? Eğer orantılı olan buysa, orantısız olan neye benziyor? Hiroşima'ya mı?
- Advertisement -

KULİS | CHP’de Trakya gerilimi: Aday gösterilmeyen başkanlar isyanda

CHP’de 31 Mart seçimine giden süreçte Trakya bölgesinden gelen haberler aday geriliminin tırmandığını gösteriyor. Tekirdağ’da belediye başkan adayı gösterilmeyen Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay bağımsız ya da İyi Parti’den aday olma hazırlığı yapıyor. Kırklareli’nde aday gösterilen Mehmet Siyam Kesimoğlu’na karşı da Kaynarca Belediye Başkanı bağımsız aday oldu. Mevcut başkanının aday gösterilmeyeceği konuşulan Edirne için de “Ya AK Parti’ye kazandırırsak” endişesi var.

En Son Çıkanlar