Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas’a yakın kaynaklardan Alman basınına sızan haberlere göre Berlin yönetimi, 10 büyükelçi konusunda alınacak tavrı bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılacak kabine toplantısından çıkacak karara göre verecek. Deutsche Welle Türkçe’den Cem Dalaman’ın haberinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 büyükelçiyle ilgili tutumuna karşı en sert tepkiyi Alman siyasetçilerin gösterdiği belirtiliyor ve bu tepkiler özetleniyor.
Sözcü’den Deniz Zeyrek’e konuşan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyükelçilerle ilgili çıkışını değerlendirdi.
Gül’ün açıklamaları şöyle:
“Sayın Cumhurbaşkanı hapse girmişti ve biz sosyalistlerin...
Dört yıldır Yunanistan’ın Samos adasında yaşayan yazar Sevan Nişanyan, bir gezi için bulunduğu Belgrad’dan Atina’ya dönüşünde Yunanistan’a girişine izin verilmediğini açıkladı. Yunan yetkililer, “devlet sırrı” olduğunu söyledikleri kararın gerekçesiyle ilgili Nişanyan’a bilgi vermedi.
Erdoğan’ın 10 Büyükelçi için yaptığı persona non grata açıklaması için Prof. Dr. Ayşe Buğra ve Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı İlnur Çevik BBC Newshour’a konuk oldu. Buğra eşi Osman Kavala’nın serbest bırakılması çağrısı yapan 10 büyükelçi mektubundan yayınlanmadan önce haberdar olmadığını söyledi, “Çok iyi niyetli bir girişim olarak yorumlamaya meyilliyim” dedi. İlnur Çevik, “Erdoğan çok kararlı ve Türkiye’nin hakarete uğradığı düşüncesinde” derken başka ülkelerin de AİHM kararlarını yok saydığını ileri sürdü.
Eski Yapı Kredi baş ekonomisti, Dr. Cevdet Akçay’ın Habertürk’te Türkiye ekonomisinin son durumu üzerine yaptığı değerlendirmeler sosyal medyada da büyük ilgi gördü. Akçay’ın konuşmasının geniş bir özetini yayınlıyoruz: “Türkiye’nin para politikasının bozulma zamanı 2016 Eylül’üdür. O gün dünyanın tersine gittik, bugün de dünyanın tersine gidiyoruz. O tarihten itibaren TL kopmuş gitmiş ve diğer tüm gruptan kopmuştur. Adeta ayrı bir gezegene geçmiştir. Şimdi o gezegenden geri dönüş olmadıkça da biz ona kılıf giydirmeye çalıştık. ‘Bu iyi kurdur’ dedik, ‘Rekabetçi kur’ dedik, ‘Fahiş fiyat’ dedik ki bunların hiçbirinin tanımı iktisatta yoktur. Bunlar bizim uydurduğumuz şeyler”