İktidar kendi tercihlerini tahkim etmek ve muhalefeti sindirmek için emekli amirallerin bildirisini sonuna kadar kullanacaktır. Her türlü eleştiriyi bununla ilintilendirip gayrı-meşru kılacak ve mahkûm etmeye çalışacaktır. Misal, bildiride Kanal İstanbul’a karşıtlık da dillendiriliyor. Muhtemelen iktidar bundan sonra Kanal İstanbul projesine olan karşıtlığı darbecilerle iş tutmak olarak yansıtacaktır.
Sivil insanların, aynı meslekten olsalar ve hatta askerlikten gelseler bile düşündüklerini birlikte kâğıda döküp kamuoyuna sunmalarını doğal kabul etmek gerekiyor. Bildirinin dili eski alışkanlıkların, belirli bir kafa yapısının, zihniyetin uzantısı. Fazla önemsenmesi yaşananın anlamını çarpıtabilir. Normalleşme isteyen insanların bildiriden darbe tehlikesi üreterek normalleşmenin ertelenmesine hizmet etmesi fazlasıyla ironik.
İktidar, Türkiye için yeniyi değil; alışıldık, çok tanıdık bir hayal kırıklığını temsil ediyor. Türkçülük ve otoriter devletçilik. Türkiye insanı bunun üniformalı/üniformasız her halini tanıyor. Sivillik kimseyi yeni yapmaya yetmiyor. Bu amirallere gelince; bütünüyle eski Türkiye’nin bugüne yansıyan kötü bir gölgesinden ibaretler.
Montrö Antlaşması ve sarıklı amiral tartışmasına karşı ortak bildiriye imza atan 104 emekli amiralden 14’ünün evleri bu sabah polis tarafından basıldı. 10 emekli amiral gözaltına alınırken, yaşı 70’ten büyük olan 4’ü de emniyete çağrıldı. Ayrıca amirallerin evlerinde arama yapıldı. Gözaltına alınanlar arasında Mavi Vatan kavramının isim babası emekli Tümamiral Cem Gürdeniz de yer aldı.