Gelen iki askeri darbe, önce üniversite özerkliğini hedef aldı. Öğrencileri baskı altına alırken, öğretim üyelerini korkuttu. Korku ve baskı, yaratıcılığı yok eden sonuçlar doğurdu. Üniversiteler, evrensel değerlerin, bilimsel başarının filizlendiği bir ortamdan, 'itaat edenler'in yetiştirilmek istendiği mekanlara dönüştü.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, "Peker'i durduran el" başlıklı yazısında, “devletin kulislerinde dolaşan” bir iddiayı aktardı: "Anlatılana göre Türkiye’de bir el, ‘Peker’i durdursun’ diye son dönemde yakınlaştığı Suudi Arabistan’dan yardım istemiş. BAE’nin, aynı cephede olduğu Suudilerin ricasıyla Peker’e müdahale etmesi sağlanmış."
Sedat Peker, Paramount Otel’e tankla girdiği iddia edilen işadamı Cihan Ekşioğlu’nun FETÖ Borsası’nın mucitlerinden olduğunu iddia etti: “Soylu’nun kardeşiyle Cihan Ekşioğlu, zengin iş adamlarını önce CİMER’E şikâyet ettirip sonra terör savcılarından soruşturma evrakı çıkartıp birçok namuslu insanın mal varlığına çöktü.”
Anayasa Mahkemesi, kanun hükmünde kararnameyle kamu görevinden çıkarmada "üyelik" ve "mensubiyet" kriteri aranmasını anayasaya aykırı bularak, iptal kararı verdi.