Fransızlar, polisin görüntülerinin çekilmesini ve yayımlanmasını yasaklayan yasaya karşı sokaklarda. Düzenleme Meclis’ten geçti ama başta başkent Paris olmak üzere şehirler karıştı. On binlerce gösterici Macron’u istifaya çağırdı ve yer yer polisle çatıştı. Gösterilerde “1984’e giden topluma hayır” pankartları taşındı.
AK Parti iktidarı, gözaltındayken istifa edeceğini açıklayan Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen’in yerine hiç beklemeksizin kayyum atamıştı. Dün (28 Kasım) Siverek Belediye Başkanı Şeyhmus Aydın’ın istifasının ardından İçişleri Bakanlığı Belediye Kanunu’nu işletmeye karar verdi. Yani başlıktaki sorunun cevabı şöyle: İstifa eden başkanın partisine bakılır, karar ona göre alınır.
Siverek’in AK Partili belediye başkanı Şeyhmus Aydın, sağlık sorunlarını gerekçe göstererek istifa etti. Urfa Valisi, istifayı kabul ederek, Aydın’a geçmiş olsun dileğini iletti. Ama başkanın bilinen bir sağlık sorunu yoktu. İstifadan günler önce Siverek Belediyesi’nin hukuk danışmanı belediyedeki makamında silahla yaralanmıştı.
Filmin en önemli önermesinin temas olduğu âşikâr; konuşarak, dokunarak, belki kavga ederek ama hiçbir şekilde yok saymayarak iletişim içinde yaşamak toplumun iyileşmesi için elzem. Her kesimin ilacının bir diğerinde olduğu ve birbirimizi dinlemenin bize iyi geleceğine dönük bir vurgu bu.
Bütün sınıf tamamlanınca, “iğneler vurulup” kan ter içindeki çocuklar bir başlarına kalınca, herkes eşyalarını yarım yamalak toplar, okulun kapısından dışarı kendini dar atardı. Kimi bütün o terör hiç yaşanmamış gibi yakalar tek düğmeye kalmış aşağıya doğru sallanır vaziyette okuldan erken çıkmanın heyecanıyla sokaklarda yeni maceralara koşar, kimi boş bakan gözlerle evde bu olan biteni nazlana nazlana anlatmak, bu dünyaya lanet etmek fırsatını ele geçirmenin hırsıyla evinin yolunu tutardı.