Mesela kan davası yüzünden işlenen cinayetlerde suçluların yüzde 84’ü ilkokul mezunu. Öte yandan Nail Yıldırım’ın üniversitedeki öğrencilerine anlattığı bir hikayede, eşinin kendisini aldattığını öğrenen kocanın karısını öldürmesini, erkek öğrencilerin yarısı makul bulurken kız öğrencilerden bazıları da bu görüşü desteklemiş. Bu duruma şaşıran hocamız, haliyle daha katedilecek çok mesafemiz olduğunu yazıyor.
Erdoğan başaracak diye bir kanaatim yok. Üstelik, hayli zor görüyorum. Ama bu son salvo, hemen vazgeçtiğinin işareti olmayabilir. Politikada viraj almak hiçbir zaman kolay değildir. Savunma reflekslerini; ileri geri, zigzaglı süreçleri; inkârı, iman tazelemeyi ve aidiyet tahkimini; sağa sola kâh ihtar, kâh baraj ateşi açmayı; bir tür mehter yürüyüşünü gerektirebilir.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2021 yılı bütçesi hakkında milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı. Pekcan, "Gümrük Birliği'nin tarafları olan ne Fransa Türkiye'ye boykotta bulunmuş ne de Türkiye Fransa'ya boykotta bulunmuştur" dedi.
Türkiye’de milliyetçi, muhafazakar ve sol kesimlerde farklı temalarla da olsa yerleşik olan Batı karşıtlığı, bazı alanlardaki (eğitim, teknoloji, eğlence vs.) tercihleri nasıl etkilemiyorsa, Çin karşıtlığı da aşı konusunda aynı şekilde hasır altı edilebilir. CoronaVac’a olan gönüllü arzu bu olasılığı güçlendiriyor. Türkiye, son birkaç yılda Kuşak ve Yol’u ekonomik gerekçelerle bağrına bastığı gibi, “Çin aşısı”na da sağlık gerekçesiyle sarılabilir.
2003’ten beri istenip de yapılmayan/yapılamayan reformlar olsa olsa şunlar olabilir diye suya yazılar yazılıyor. Ezelden karşıt görüşlüler belli olmayan konularda kıyasıya tartışıyor. Bana göre asıl tartışılması gereken konu bu “Parti Devletin” demokratikleşmesinin mümkün olup olamayacağı konusudur. Parti Devlet sistemi demokrasiyle birlikte yürütülebilir mi?