Kürşat Bumin’i kaybedeli tam üç yıl oldu. Bilgi Üniversitesi’nden öğrencisi Esra Elmas, onu Duvar’da kaleme aldığı bir yazıyla andı: “Çok tutarlı bir düşünce patikası vardı ve en kendine benzeyen ahalide bile, katılmadığı bir fikri bırakın savunmayı, o fikre karşı susmayı da tercih etmezdi.”
Ümit Kıvanç’ın “Yetmez Ama Evet nefreti”ni ele aldığı, Bağımsız Gazetecilik Platformu P24’te yayımlanan dizisinin dördüncü bölümü: “Alaşağı edilmesini bazılarımızın sahici demokrasiye adım için olmazsa olmaz gördüğü ‘askerî vesayet’ bazılarımızın gözünde âdetâ kutsal.”
Bir parti liderinin oy alamadığı kesimlere helalleşme çağrısı yapmasından rahatsızlık duyanların hem matematikten hem de siyasetten anlamadıkları açık. Halbuki bu kesimlerin oyuna ihtiyaç duyan, onları ikna etmek zorunda olan parti CHP. Tabii ki bu yüzden kendini daha iyi anlatması, helallik istemesi gereken parti de CHP.
Hatem Ete, bugün (15 Kasım) Perspektifte yayımlanan makalesinde önümüzdeki ‘kritik eşik’te seçimlerin kaderini belirleyecek iki dinamikten söz ediyor: “İktidar mevcut siyasetini sürdürdüğünde iktidar değişimi beklentisi yeni bir siyaset önerisi talebine galebe çalacaktır. Bu durumda muhalefet yeni bir siyaset öneremese de önümüzdeki seçimleri iktidar değişimi motivasyonu üzerinden kazanabilir. İktidar mevcut gidişatın kendisine kaybettirdiğini görüp yapısal bir siyaset değişimine yönelirse, iktidarı değiştirme duygusu zemin kaybedecek, muhalefet siyaset üretmek durumunda kalacaktır.”
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen ÇKP Genel Kurulu’nun onayladığı “tarihi karar”, Başkan Şi Cinping'in, önümüzdeki yıl yapılacak ÇKP Büyük Kongresi’nde daha önce benzeri görülmemiş biçimde üçüncü dönem için yeniden seçileceğini gösteriyor. Ian Johnson, Council on Foreign Relations’da (CFR) yayımlanan yazısında, bu dönemde ABD’yle eşit bir ekonomik güce kavuşacağı varsayılan Çin’in dış politikasının nasıl şekilleneceğini ele alıyor.