Ümit Kıvanç’ın “Yetmez Ama Evet nefreti”ni ele aldığı, Bağımsız Gazetecilik Platformu P24’te yayımlanan dizisinin beşinci bölümü: “Topluca karar alıp uygulayan ekip gibi sunulan ve topluca hakaret hedefi yapılan bu gruptan kim, evet diyerek hangi çıkarı sağladı?”
Batı Avrupa’da yaygınlaşan göçmen karşıtı, kadın hakları karşıtı, LGBT karşıtı sağ partiler, Doğu Avrupa’daki otoriter rejimlerle kader ortaklığını güçlendiriyor. Doğuda güçlenen otoriterleşmeyle, batıda kendini hissettiren göçmen düşmanı milliyetçi-sağcı dalganın ittifakı... Brüksel’in bu yeni durumla nasıl baş edeceği merak konusu.
Sanatçı Mem Ararat, 4 Aralık’ta Ankara’da düzenleyeceği biletleri satışa çıkmış konserinin Keçiören Belediyesi tarafından iptal edildiğini duyurdu. Arart, organizasyon firmasını belediyeden arayan yetkililerin “Konserde Kürtçe şarkı çalınacağını bilmiyorduk, sözleşmeyi tek taraflı olarak feshediyoruz” dediğini aktardı. Ararat, “Kürtçeye dönük bu nefret suçunu işlediği için Keçiören Belediyesini esefle kınıyorum” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “hata etmişiz” dediği yüzde 50+1 oy için ilginç değerlendirmelerde bulundu: “Yüzde 50+1 oyu eleştirenleri anlayışla karşılamamız, bunu felaket olarak yorumlayan karamsarları makul bulmamız abesle iştigaldir.” Bahçeli isim vermeden, Taha Akyol’un yazısı için “A’dan Z’ye yalan, saptırma ve nifak” derken, Cemil Çiçek ve Fehmi Koru’yu da hedef aldı.
Sabah yazarı Mehmet Barlas bugünkü (16 Kasım) yazısının “Yazdıklarım fantezi” alt başlıklı bölümünde ilginç bir senaryo paylaştı: Amerika ile diyaloğumuz Kemal Kılıçdaroğlu vasıtasıyla daha içten devam eder. Fetullah Gülen de Türkiye'deki seçimlerin sonucuna saygılı olur. Çünkü Amerika'ya böyle bir söz vermiş olarak Türkiye'ye gelir.