Sezgin Baran Korkmaz hakkında Türkiye’de bilinen 15 sayfalık iddianamenin yanı sıra 11 sayfalık bir başka iddianame daha var. 11 sayfalık ilk iddianamede Korkmaz’a iki ayrı suçlama yöneltiliyor ve 25 yıl hapsi isteniyor. 27 gün sonra düzenlenen ikinci iddianamede ise üçüncü bir suçlama ilave ediliyor: ‘Banka havalesi yoluyla dolandırıcılık yapmak…’ Bu suçlama, “büyükbaba”ya verilecek 6 milyon doların 10 ayrı havaleyle gönderilmesiyle ilgili… Bu suçun cezası 20 yıl, toplamda da 200 yıl ediyor. İlk iddianameden gelen 25 yılla birlikte talep edilen toplam ceza 225 yıl ediyor.
Türkiye’ye charter uçuş yasağının kaldırılmasının ardından Yekaterinburg’dan Antalya’ya tamamen dolu giden uçak, henüz tatilini tamamlayıp eve dönecek kimse olmadığı için dönüşte tamamen boştu. Uçağın, Türkiye tatilini sabırsızlıkla bekleyen yeni turist kafilelerini getirmek için hemen Yekaterinburg’a dönmesi gerekiyordu; bomboş olsa da. Yekaterinburglu Anna işte o uçak için bilet almıştı.
AYM Başkanı Zühtü Arslan bir sempozyumda yaptığı konuşmada George Orwell’in 1984 romanına da atıfta bulundu: “Orwell, kitabını tamamladığı 1948 yılından iki yıl sonra, yani internetin ve akıllı cep telefonlarının icadından çok önce aramızdan ayrıldı. Bugün yaşasaydı, kitabında tasvir ettiği distopik dünyanın kusursuz şekilde gerçekleştiğini, hatta aşıldığını hayretle gözlemlerdi.”
DW Türkçe, Yargıtay’ın Balyoz davasıyla ilgili geçtiğimiz günlerde verdiği kararı “Balyoz davası başladığı yere döndü” başlığıyla duyurdu. Biraz abartılı ama esasen doğru. Çünkü Yargıtay bu kararıyla sadece yedi askere verilen beraat kararını bozmadı, derece mahkemesinin "güvenilir bulmadığı” dijital delillerin yeniden incelenmesini de istedi. Kararı, iktidarın bu davayı birilerinin başının üstünde demoklesin kılıcı gibi tutma isteğinin uzantısı olarak görmek yanlış olmaz.
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kanal İstanbul’la ilgili olarak muhalefet liderlerinin dile getirdiği “iktidara geldiğimizde iptal ederiz” sözlerine tepkisinin üç ciddi iletişim hatası içerdiğini yazdı: Zeyrek’e göre Erdoğan “Tahkimle söke söke alırlar” derken, proje için finansman bulamadığını ve seçimi kaybetmeyi ciddi bir ihtimal olarak düşündüğünü itiraf ediyor. Erdoğan’ın sözleri ayrıca “yerli-milli” söylemiyle ciddi bir çelişki içinde.