Nâzım, olabildiğince realist bir Atatürk betimlemesi, Atatürk’ün bütün çelişkileri ve bu arada özelliği, özgünlüğü, tikelliği de dahil, Mebus Tahsin’e anlattırır:
‘Muzaffer bir insandı ölen: / nefsinden başka hiç kimseye güvenmeyen / muzaffer ve muazzam bir kumarbaz. / Alaycıydı, kavgacıydı, kurnaz ve hükmediciydi. / Ben gelmiş olduğum yere onun eliyle gelmiş olmama rağmen / (o kadar ağır pençeliydi ki) / kaç kerre ölmesini istedim. / Sanıyordum ki zindanım yıkılacak / sofrası yıkılırsa. / Öldü. / Yıkıldı sofrası. / Fakat misafirleri onun yanına gömdüler / kendilerinde muzaffer olan ne varsa. / Ben ne kadar ihtiyarlamış olduğumu /onun öldüğü gün anladım.’”
Seçilmiş Başkan Donald Trump, yeni yönetimin ilk önemli atamasını yaptı ve seçim kampanyasının iki direktöründen Susan Summerall Wiles’ı özel kalem müdürü olarak duyurdu.
Trump göreve...
ABD'nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump, yeni ekibinde eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve eski Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nikki Haley'e görev vermeyeceğini açıkladı. İsrail’e desteğiyle bilinen Pompeo, anılarını yazdığı kitabında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "tam İslamcı otoriter hale geldiğini" yazmıştı.
New York Times’ın etkili yazarı David Brooks ABD seçimlerinden bir gün sonra kaleme aldığı yazısına “Seçmenlerden elitlere: Şimdi beni görüyor musun?” başlığını attı. Elitlerin cevabını biliyor muyuz, “evet, anladım şimdi, görüyorum” diyorlar mıdır? Hiç sanmıyorum. Bunu kendi ülkemizden de biliyoruz, “eğitimsiz, cahil kitleler” karşısında öyle katı bir kibre sahipler ki hiçbir seçim yenilgisi esnetemiyor bu katılığı.