Uyuşturucu kaçakçılığı suçundan kesinleşmiş 24 yıl hapis cezası bulunan Urfi Çetinkaya, cezaevinde öldü. “Türk Escobar” diye tanınan uyuşturucu baronu Çetinkaya, 12 Nisan 2023’te yakalanarak tutuklanmıştı. Şubat ayında Çetinkaya liderliğindeki organize suç örgütüne yapılan “Kafes-44” operasyonda 43 kişi gözaltına alınmış ve toplam değeri yaklaşık 20 milyar TL olan mal varlıklarına el konmuştu.
İsrail'in cuma günü Lübnan'ın başkenti Beyrut'a düzenlediği hava saldırısında Hizbullah'ın üst düzey komutanı İbrahim Akil öldürüldü. Lübnan Sağlık Bakanlığı saldırıda 14 kişinin öldüğünü, dokuzu ağır 66 kişinin yaralandığını açıkladı. Lübnan başbakanı Necip Mikati: Bir yerleşim bölgesinin hedef alınması, İsrail düşmanının hiçbir insani, hukuki veya ahlaki olan hiçbir şeye değer vermediğini bir kez daha kanıtladı’’, ‘’ Soykırımını andıran bir eylem’’
Sarkıcı Metin Arolat, İstanbul Kozyatağı'nda bir otelde sahne aldığı sırada kendini kötü hissetmeye başladı. Sahneden bir süre ayrılıp geri dönen Arolat, bir anda sahneden yere yığıldı. Hastaneye kaldırılan ünlü şarkıcı hayatını kaybetti. Metin Arolat, Armağan Çağlayan'ın "Çok mutlu görüyorum seni sahnede. Hayatta en mutlu olduğun sahne mi Metin?" sorusuna, "Sahne, çok mutluyum sahnede" yanıtı vermişti. Arolat, Mevlana'nın 23'üncü kuşak torunuydu.
Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu raporunu tamamladı ve Narin’in ölüm nedeninin oybirliğiyle elle boğma olduğu sonucuna ulaştı. İsmail Saymaz, rapor üzerine cinayet soruşturmalarında uzman polislerle konuştu: “Polis yetkilisi, Nevzat Bahtiyar’ın üzerinde yoğunlaşıyor. Bahtiyar’ın evinde profesyonel bir ekibin olay yeri incelemesi yapmasını savunuyor. Bahtiyar’ın eşi, annesi ve çocuklarının ifadesine başvurulmadı. Hiç değilse eşi, annesi ve çocuklarına ‘Cesedi eve getirdi mi? Siz o saatte evde miydiniz?’ diye sorulması gerekmez miydi? Eşi eve gelip jandarma gözetiminde eşya taşıdı! Ben bu gerçeği önceki gün Halk TV’de dile getirdikten sonra Bahtiyarların evi basılıp arama yapıldı.” Narin’in tutuklu amcası Salim Güran’ın avukatı: “Nevzat, maktulü kendisine ısındırmak gayesi ile birkaç defa küçük küçük harçlıklar vermiştir.”
19. yüzyılın son çeyreğiyle (Abdülhamid) 21. yüzyılın ilk çeyreği (Erdoğan) İslam’ın devlet propagandasıyla ve gayretiyle yükseltilmeye çalışıldığı dönemler olarak öne çıktı. Buna mukabil bu iki dönem arasında yer alan bir yüzyıl boyunca İslam devlet tarafından desteklenen değil, baskılanan bir tarih yaşadı. Çelişkili gibi görünse de, dine yöneliş İslam’ın gürültülü propaganda yılları olan birinci ve üçüncü dönemlerde değil de devlet baskısı altında sessizce yaşandığı ikinci dönemde arttı.