Manşet

Siyaset niye demokrasi doğurmuyor ve Avrupa’ya girmek için Türkiye ne yapmalı?

Günümüzün önemli teorik sorularından biri demokrasinin tıpkı Covid aşısı gibi öyle sanıldığı kadar etkili bir ilaç olmadığının ortaya çıkmasıdır. Bazan olur barış sürecinin bile başarısı demokrasisizliğe rağmen mi mümkün oluyor yoksa bizzat demokrasisizlik sayesinde mi mümkün oluyor diye sormak gerekiyor. Aynı şekilde başarılı bir ülke olmak için demokratik olmak gerektiğine dair varsayımlara artık demokratik ülkeler bile inanmıyor. Türkiye için Avrupa’ya girişin en ekonomik (hesaplı) yolu savunma sanayi devi ve askeri güç olmaktır.

“Hemme’nin öldüğü günlerden biri” ya da duramamak

Venedik Film Festivali ve Adana Altın Koza’dan ödülle dönen “Hemme'nin Öldüğü Günlerden Biri” Mubi’de gösterimde. Murat Fıratoğlu’nun 82 dakikalık filmi şiir gibi. Siverek, Urfa ya da Şark hikayelerini büyülü gerçekliğe çeviriyor yönetmen.

MHP’li Feti Yıldız: İnfaz kanunu sil baştan yenilenmeli 

AK Parti’nin MHP desteğiyle TBMM’ye sunduğu 10.yargı paketinin adalet komisyonundaki görüşmeleri başladı. “Covid tahliyelerini” içermediği için siyasi muhalefetten ve toplumdan büyük tepki toplayan yeni infaz düzenlemesini içeren paket için MHP’li hukukçu kurmay Feti Yıldız da “Derli toplu, aklı başında sil baştan bir yasa yapalım” dedi. Yıldız, infaz düzenlemesi meclise sunulduğunda Eylül-Ekim’de yeni bir infaz paketinin meclis gündemine gelebileceği mesajı vermişti.

Marmaray’da iki çocuğunun önünde babaya saldırı olayının öncesinde neler yaşandı?

Marmaray’da biri engelli iki çocuğu ile yolculuk eden babayı iki yolcu çıkan bir tartışma üzerine darbetmişti. Gazeteci Fuat Kozluklu’nun cep telefonuyla çektiği darp olayından sonra iki kavgaya karışan iki kişi gözaltına alındı. Kozluklu, cep telefonuyla çekmeye başlamadan önce yaşananlarla ilgili tanıklığını paylaştı: “Mesele görüntülerde izlenenden ibaret değil. İki çocuğuyla Marmaray’a binen beyefendi, kapının kenarında duran genç hanımefendiye çıkıştı. Genç kız özür diledi. Burnu kırılan beyefendi söylenmeye devam etti. Dakikalarca sürdü bu durum. Kapıda duran hanımefendi de ağlamaya başladı. O iki kişi de “yeter artık ulan, ne bu kadar büyüttün be” gibi sözlerle adama doğru yürüdü. Ben de cep telefonumun kamerasını açıp kayda başladım.
- Advertisement -

Netanyahu’nun kabusu, Ortadoğu’nun umudu: Trump, İsrail’i satacak mı?

Sessiz bir gerilim yavaş yavaş büyüyor. Trump ile Netanyahu’nun arası hiç olmadığı kadar kötü. ABD ile İsrail’in çıkarları değişen dengeler nedeniyle artık örtüşmüyor. ABD, Yemen’deki Husilerle İsrail’e haber vermeden ateşkes yaptı, Hamas ile doğrudan görüştü, Netanyahu’nun tehditlerine rağmen İran ile nükleer müzakere masasına oturdu, düne kadar İsrail’in bombaladığı Şam’da büyükelçilik açtı, Şara ile görüştü, yaptırımları kaldırdı. Ortadoğu’da kalıcı barışın sağlanması ve Gazze soykırımının durması için nadir bir fırsat kapımızda: Trump ile Netanyahu arasındaki bu gerilimi büyütmek ve bu kavgayı sistematik bir şekilde beslemek.

En Son Çıkanlar