Manşet

Milli Gazete yazarının 19 yaşındaki oğlu borç meselesi yüzünden kaçırılıp öldürüldü

İstanbul Bayrampaşa’da bir evde genç bir erkek cesedi bulundu. Cesedin Milli Gazete yazarı ve yayıncı Mustafa Kasadar'ın Pazartesi gününden beri kayıp olan 19 yaşındaki oğlu Muhammed Nuh Kasadar'a ait olduğu ortaya çıktı. Katil zanlısı yakalandı ve cinayeti itiraf etti. Katil, oğlunu kaçırarak Mustafa Kasadar’dan kendisine olan borcunu ödemesini istemiş, bu görüşmeler sürerken cinayeti işlemiş.

Silivri’de Can Atalay’ı ziyaret eden Kılıçdaroğlu’nun önünü Harp Okulu öğrencisinin babası kesti: “Oğlumu da ziyaret eder misin?”

Kılıçdaroğlu, tutuklu TİP milletvekili Can Atalay'ı Silivri Marmara Cezaevi'nde ziyaret etti. Kılıçdaroğlu cezaevine giderken, 2017'deki Adalet Yürüyüşü'ne başından sonuna katılmasıyla tanınan Veysel Kılıç, konvoyun önünü kesti. Kılıç, Kılıçdaroğlu'ndan darbe davasında tutuklu hava harp okulu öğrencilerinden olan oğlunu da ziyaret etmesini rica etti.

Hollanda Başbakanı Rutte’nin koltuğuna Ankara doğumlu Dersimli Yeşilgöz aday

Dersimli DİSK’li sendikacı Yücel Yeşilgöz, 12 Eylül 1980 darbesi sonrası Türkiye'den kaçarak Hollanda'da siyasi sığınmacı oldu. Dört yıl sonra eşi ve iki kızı da bir tekneyle Yunanistan’ın Kos adasına kaçtı, oradan da mülteci olarak Hollanda’ya gitti. Annesi ile tekneyle Yunanistan’a kaçtığında 7 yaşında olan 1977 Ankara doğumlu Dilan Yeşilgöz, Hollanda’da siyasete girdi. Liberal merkez sağ çizgideki VVD Partisi’nde yükseldi. 2022 yılından bu yana Hollanda’nın Güvenlik ve Adalet Bakanı olan Yeşilgöz, koalisyonun mülteci meselesi yüzünden dağılması ve Rutte’nin siyaseti bırakma kararından sonra partisi VVD’nin genel başkanlığına aday oldu. Hollanda medyasına göre Yeşilgöz, en iddialı aday. Liderlik seçimi haftaya. Yeşilgöz, ülkenin birinci partisi olan VVD’nin lideri seçilirse, Hollanda’nın ilk göçmen Başbakan’ı olabilir.

Çünkü hepimiz biraz İttihatçıyız netekim!

Erdoğan birkaç gün önce şöyle dedi: “Türkiye’yi Avrupa Birliği kapısında elli yılı aşkın zamandır bekleten bu ülkelere buradan sesleniyorum. Önce Türkiye’nin (AB üyeliğinin) önünü açın, biz de Finlandiya’da olduğu gibi İsveç’in (NATO üyeliğinin) önünü açalım.” Herkes AB ile NATO’nun farklı ve bağlantısız teşkilatlar olduğunu biliyor. Dolayısıyla Erdoğan’ın sözleri ne AB ne NATO yetkilileri açısından anlamlı değil. Ancak şunu soralım: Acaba Erdoğan’ın sözleri Türkiye toplumunun geneli için yadırgatıcı mı, normal mı? Tahminim bu sözlerin son derece normal ve akılcı görüleceği, hatta siyasi maharet nişanesi olarak takdir edileceğidir. Çünkü bizler için Batı bir bütün. Batı bizim için bir jeopolitik veya siyasi değil, öncelikle psikolojik bir muhatap. Benliğimizi kendi gözümüzde oluştururken bir karşıtlık olarak kullandığımız en temel referans. O nedenle Erdoğan’ın doğal İttihatçılığı toplumun ekseriyeti için kendilerinin de paylaştığı, bildik bir bakışı ve ruh halini yansıtıyor.
- Advertisement -

İDDİA | “Bahçeli’nin İsveç ile ilgili sözleri atılan adımlarla uyumlu değil; MHP ile görüşülecek”

Reuters'e konuşan bir kaynak: "MHP ile Cumhurbaşkanı veya üst düzey hükümet yetkilileri seviyesinde temaslar kurulacak. Bahçeli'nin sözleri şu ana kadar atılan adımlarla tam olarak uyumlu değil. Perde arkasında olan gelişmeler ve kararın arkasındaki gerekçe Bahçeli ve diğer MHP yöneticilerine bildirilecek."

En Son Çıkanlar