GÜNÜN YAZILARI

Bir zamanlar o laiklik yeminini eden genç teğmenlere ne olmuştu?

90’lı yıllarda Kara Harp Okulu’nu birincilikle bitirip, yeni mezun teğmenlere o laiklik ve Atatürk yeminini ettiren subaylardan önemli bir kısmı bugün ya dini bir cemaatin üyesi olmak ve o cemaatin emirleri doğrultusunda darbe girişimine katılmak iddiasıyla ya hapiste, ya yurtdışında. Hala teğmenlerin yemininden heyecanlananlar için ibretlik hikayeler bunlar.

Surda bir gedik: İngiltere’den İsrail’e kısmi silah ambargosu

Bu hafta İngiltere geç de olsa çok önemli bir karara imza attı ve İsrail’e kısmi silah ambargosu uygulayacağını açıkladı. Barack Obama’nın yakın dostu İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy, 30 silahın ihracat lisansının askıya alındığını duyurdu. Birçok Filistin destekçisi kararı yetersiz buldu, İsrail ise kritik bir eşikte İngiltere’nin kendisini yalnız bıraktığını söyledi. İngiliz hükümetinin aldığı bu karar, uluslararası insancıl hukukunun, bizzat İngiltere’nin kendi yasalarının doğal bir sonucu. İsrail’e silah yardımı ve siyasi destekleriyle yardım eden Batı ülkeleri, İsrail’e açılan davalardan etkilenmekten, İsrail’in işlediği savaş suçları nedeniyle ulusal ve uluslararası düzeyde sorumluluklarının doğmasından endişe duyuyor, şimdiden önalmaya çalışıyor.

Bu kış Komünizm gelecek! (Sedat Yenigün-2)

Komünizmle Mücadele dernekleri, sağcı mukaddesatçı kuruluşlar, MTTB ve mukaddesatçı mevkuteler durmaksızın komünist tehlikeden söz edip duruyorlardı. Bu nasıl bir nefret, bu nasıl bir korkuydu? Bunun bir abartı olduğuna kanaat getirdim. Biz İslami kesim bunun farkında olmalı, sahte bir tehlikeden ve iç çatışmadan uzak durmalıydık. Bu yönde fikirler bende oluşmaya başladığında Sedat Yenigün’le tanıştık. Onun da kafasında cuk diye oturdu, çünkü MTTB’nin bu yönde manipüle edildiğine muttaliydi, İslami kesimin çatışmaların içine çekilmek istendiğine kesin kanii idi.

Travma Tramvayı

İnsanlar “Kendi” ya da “Olmak” sözcüklerini içeren kitapları çok seviyor. Sanki bir şeyi yaşayamama, bir şeyden eksik kalma telaşı var. Hayat bir açık büfe gibi ve her şeyi tatma hevesi yüzünden burnuna kadar dolmuş olmasına rağmen psikolojik anlamda obezleşmiş bireyler kan ter içinde ellerinde çatal kaşık koşturuyor. Bitti bitecek… Roma’da zenginler daha çok yiyip hayattan tat alabilmek için doydukça vomitaryumda kusar, sonra yeniden sofranın başına otururlarmış. Bugün de psikolojik bir kusmuk seli içindeyiz.
- Advertisement -

Hava Harp Okulu birincisi İkra teğmen, Kara Harp Okulu’nda edilen “o” yemini etti mi?

2024 Ağustos’u, Adnan Tanrıverdi’nin Erdoğan tarafından onaylandığı anlaşılan TSK tasarımı açısından ilginç ve belki makus bir yıl oldu. Sanki, Tanrıverdi’nin Erdoğan tarafından sahiplenilen öngörüleri “saha”da tıkanmış gibiydi. Kara Harp Okulu’nda bir grup teğmen, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek ortaya çıkmış ve “o” yemini etmişti. Yetmezmiş gibi, her üç Harp Okulu’nu birincilikle bitirenler kadın teğmenlerdi. Daha da yetmezmiş gibi, içlerinden biri bile tesettürlü değildi. Üç kadın teğmenin başarısını Kara Harp Okulu’ndaki olayla da ilişkilendirerek bayraklaştıranlara, yer yer Tanrıverdi’nin düştüğü biçimsellik tuzağına düşenlere de şu soruyu sormak gerek: Hava Harp Okulu birincisi İkra teğmen, Kara Harp Okulu’nda edilen “o” yemini etti mi? Etmediyse neden? Ve bu ona bir halel getirir mi?

En Son Çıkanlar