Trump belki Nobel Barış ödülünü alamaz ama Türkiye’deki çözüm sürecine istemeden büyük bir katkısı oluyor. Trump’la görüşmenin bu anlamda kazasız belasız bitmesi bile başarı sayılabilir. Erdoğan’dan bir kaç saat sonra Beyaz Saray’a gelen Pakistan Başbakanı gibi madenlerimizi vermeden, Güney Kore gibi ülkeyi ekonomik krize sokacak yatırım vaadleriyle zorbalanmadan biraz gaz alarak eve geri dönülüyor.
Amedspor’un forma göğüs sponsorunda yer alan "Koma me bona we" sloganını TFF daha önce onaylamış ama şimdi, "ekipman talimatnamesine aykırılık" diye uyduruk bir gerekçeyle ceza yağdırmış. Bu, basit bir bürokratik hata mı? Hayır. Bu, Kürtçe'nin –hatta en masum bir sponsor sloganının bile– susturulma girişimi. Bir hortlak gibi dirilip karşımıza çıkan Kürtçe yasağı, yasal bir zeminde değil, ideolojik bir zehirle besleniyor. Barışa, eşitliğe, adalete dair bir umut için: Sahayı, nefretin değil, kardeşliğin mekanı kılın.
İsrail bu hafta en zor zamanlarından birini yaşadı. İngiltere’den Fransa’ya birçok Batı ülkesi Filistin’i tanıdı, BM Genel Kurulu’nda Netanyahu boş salona konuştu, Trump Batı Şeria’yı ilhak planlarını reddetti, Almanya’nın uzun zamandır İsrail’e yeni silah satışı için onay vermediği ortaya çıktı, Microsoft İsrail ile anlaşmalarını askıya aldı. Fakat en önemlisi, İtalya’da 500 bin kişi Gazze’ye destek için grev yaptı, hayatı durdurdu. Bu grevin sonucunda İsrail destekçisi İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Gazze’ye giden Sumud filosunu korumak için iki askeri gemiyi görevlendirmek zorunda kaldı. Batı cephesinde bir şeyler değişiyor ve İsrail bugüne kadar Gazze soykırımına ortak ettiği Batı’yı adım adım kaybediyor.
Kasım 2015’te Gannuşi’yi ikinci kez Tunus’ta Nahda’nın merkezinde ziyaret ettim. Kritik zamanlardı; Mısır’da İhvan’a karşı yapılan darbenin üzerinden iki sene geçmişti, geriye neredeyse sadece Tunus kalmıştı. “Gannuşi ne düşünüyordu?” Kafamda bu sorular vardı.
Erdoğan-Trump görüşmesinin sunum ve algılanma biçimlerini gördükçe insan hayret ediyor. Tarafgirliğin, bariz durumları bile bu kadar çarpıtması insana dair çok şey söylüyor. Amerikan iç siyasetini bilenler gayet iyi bilir ki Trump yıllardır ısrarla seçimlere hile karıştırıldığını söyleyip duruyor. Erdoğan’ı kendi yalnızlık ve mağduriyetine empati yapacak bir lider olarak gördüğü için sen bu işleri bilirsin anlamında kullandı o ifadeleri. Yoksa Trump’ın Türkiye’deki seçimlere dair ne bilgisi var ne de seçimler onun umurunda.