Anayasa Mahkemesi devlet üniversitelerine rektör atanma şartlarında değişiklik öngören kural ile Merkez Bankası başkanının görev süresini düzenleyen hükmün yürürlükten kaldırılmasını öngören kural, kamu hizmetlerine girme hakkını ilgilendirdiğinden bu hususların kanun hükmünde kararname ile düzenlenemeyeceğine hükmetti. İki düzenlemenin iptal sebebi bundan ibaret. Sonuç olarak Cumhurbaşkanı’nın Merkez Bankası Başkanı yahut rektörlerle ilgili atama yetkileri bakımından bugün yayınlanan Anayasa Mahkemesi kararı bir değişiklik doğurmuyor.
Bu minibüs örneğini ele alalım. Bu minibüsler, Adalar’a getirilme kararı verilmeden önce, Adalılara gösterildi mi? Adadaki hayatı toptan etkileyebilecek bu minibüs; bırakın seçmeni, belediye başkanı, kaymakam gibi idarecilere gösterildi mi? Minibüs kararı sıradan bir karar değil. CHP’nin belediyecilik anlayışının sınandığı bir durumla karşı karşıyayız…
Türkiye uzunca bir süredir normalini kaybeden bir ülke görünümünde; oysa seçmenin büyük bir kısmının başat isteği normalleşme. Seçim sonuçlarında da bu isteğin payı büyük; seçmenin AK Parti’ye sert bir uyarı vermesinin nedeni de normalleşme, CHP’ye geniş bir kredi tanımasının da. Bir başka ifadeyle; AK Parti normalden uzaklaştığı için cezalandırıldı, CHP ise geçmişe kıyasla siyasetine daha normal bir tını verdiği için ödüllendirildi.
Önce korsan akülü taşıyıcılar harekete geçiyor. Kendi içinde bir sıra düzeni bile kurulmuş durumda. Ne devletin kolluk gücü ne Adalıların tepkisi, bu “etkinliğe” bir çare bulamıyor. Seçim sonrasında, bu “faaliyet”e çare beklenirken, İETT “azman” minibüsleriyle karşımıza dikildi. “Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak” misali, Kartal-Maltepe minibüslerinden ilham alınarak üretildiği belli bir “sevimsizlik”, önümüze geldi.
Normalde AK Parti’nin zaaflarını görüp siyasetini yenilemesi gerekirdi. Ancak AK Parti kendisine kaybettiren tercihlerde ısrar ediyor.. Kayyumluğun tekrar devreye sokulması, bir taraftan AK Parti’nin normalleşme söyleminin ve yeni anayasa talebenin altını boşaltırken, diğer taraftan AK Parti’nin Kürt zemininde telafisi imkânsız bir daralmaya yol açıyor.