FETÖ işi ve o vesileyle muhalif tasfiyesi hallolduktan sonra, o rafta sadece Kürt meselesi kaldı. Ne var ki, Kürt meselesi sadece PKK’dan ibaret değil bu bakışa göre, HDP de DEM de de işin içinde, muhtemelen o partiye bunu bilerek destek veren Kürt vatandaşlar da...Bu fikrin destekçileri sadece Cumhur İttifakı çevresi değil. Onun muarızları bazen bu konuda bazen daha sert. O zaman sorun sadece AK Parti-MHP de değil. Aynı zamanda, onlara karşı dururken, bu zihniyeti, politikayı destekleyen ve normalleşmeye set çeken bir zihniyette...
“Yazlık tatil kentleri” olarak bilinen Bodrum, Marmaris, Fethiye artık birer koca şehir. Bodrumspor, Süper Lig’e çıktı. Nüfusu birçok il merkezinden daha fazla. Bodrum, 30-40 yıldan beri, en önemli turizm gelirlerini elde ettiğimiz yerlerin başında geliyor. Ama Bodrum bir il değil. Bodrum ilçesi, belediyecilik olarak, idari yönetim olarak, Muğla’ya bağlı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Adalet Bakanlığı önünde “Adalet Nöbeti” tutan Emine Şenyaşar’ı ziyaret etti. Emine Şenyaşar’ın Adalet Bakanlığı önündeki nöbetinin 123. Günüydü.Fakat, sadece metreler ötesinde bir anne daha vardı. Sevinç Çakır. O da kursiyer teğmen iken darbe ile suçlanıp müebbet hapis cezası alan oğlu için adalet arayışındaydı ve engelli kızı Merve ile Adalet Bakanlığı önünde “Adalet Nöbeti” tutuyordu. Nöbetinin 63. günü idi. Ne Özgür Özel ne de basın Sevinç Çakır’ı görmedi. Özgür Özel alandan ayrılmak üzereyken Halk Tv canlı yayınında birkaç saniye duyulan sesi dışında: “Özgür Bey, burada da adalet arayan bir anne var, bana da selam verecek misiniz? Benim de sesimi duyar mısınız?”
Erdoğan’ın yumuşamayı üslupla sınırlandırması, Kürt meselesinde ve asayiş politikalarında hiçbir değişiklik olmayacağını sık sık tekrar etmesi, Kavala ve Kobani davalarının sonuçları, Hakkari Belediyesine, belediye başkanına ilişkin mahkumiyet olmadan, kayyım atanması bu konudaki açık göstergeler. 11 Haziran’da örgütün Kuzey Suriye’de seçim yaparak yaşam ve siyasi alanının sınırların meşrulaştırma hazırlıkları, Türkiye’nin muhtemel Irak çıkartması yanan ateşi daha da azdıracak gibi görünüyor.
Göç İdaresi’nin son rakamlarına göre Türkiye’de 0-4 yaş arası Suriyeli çocuk sayısı 408.164. 5-9 yaş arası Suriyeli çocuk sayısı ise 528.560. Yani beş yılda Suriyeli çocuk sayısı %22,78 azaldı. Savaşın etkisinden kurtulan, kentlerde yaşayan Suriyeli sığınmacılar arasındaki doğum oranları, Türk vatandaşlarına göre daha hızlı düşmeye devam edecek. 2021 yılında Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların sayısı, geçici koruma altında 3,7 milyon ile zirveye ulaşmıştı. O zamandan beri bu sayı Avrupa’ya gidenler, Suriye’ye dönenlerle 3,1 milyona düştü. O dönemde Suriyeli sığınmacılar Türkiye'nin yaklaşık %4,6'sını oluşturuyordu. Şimdi ise %3,52. Tüm Suriyeli sığınmacılar Türkiye'de kalsa ve kimse Suriye'ye dönmese ya da başka bir yere gitmese bile, Suriyeliler Türkiye nüfusunun gelecekte %6'sını bile oluşturamayacak.